BKM KİTAP ALIŞVERİŞİM

BKM Kitap Alışverişim

BKM kitaptan daha önce hiç alışveriş yapmamıştım. Youtube kanallarında BKM kitap alışverişi ile ilgili birkaç videoya denk geldim. Daha sonra almak istediğim kitapları sipariş verdim. 30 Tl ve üzeri kargo ücretsiz, kapıda ödeme seçeneği de mevcut.

Kitaplar resimde gördüğünüz şekilde iyice paketlenmişti. Ptt kargo ile elime ulaştı.

Küçük Prens isimli kitabın ingilizcesini zaten okuyordum ama türkçesini de kardeşim için sipariş verdim. Kitap yorumu için buraya tık tık...

Alain de Botton'un Seyahat Sanatı isimli kitabını aldım. Kitap yorumu için buraya tık tık...

Birde Rotasız Seyyah isimli kitabı aldım. Bu kitabın yazarını uzun zamandır Youtube da ve Instagram da takip ediyorum. Kitabını da okumak istedim. Kitabın yorumu için buraya tık tık...

Kitaplar dışında kargodan BKM kitabın kendi ayraçları ve birde Kargo Garanti Belgesi çıktı.

SULTAN AHMET MEYDANI GEZİM

Sultan Ahmet Meydanı Gezim

İstanbul'da yaşayan biri olarak, İstanbul'u daha önce hiç gezmedim. İnsan bir şehrin içinde yaşayınca, nasılsa buradayım bir gün çıkar gezerim diye düşünüyor. Zaten İstanbul gibi büyük bir şehri gezmeye bir günde yetmez, yetmiyor. Her zaman Eminönü'ne gittiğimde etrafı gezip dolaşan turistlere bakar ne güzel geziyorlar. Bir ben gezemedim şu koca şehri diye hayıflanırdım. En sonunda bir karar aldım ve bulduğum her fırsatta İstanbul'un farklı bir noktasını gezmeye başladım. 

İlk olarak gezime tabiki de İstanbul'un en önemli noktalarından biri olan Sultan Ahmet Meydanı ile başladım. Sultan Ahmet'e daha öncede gelmiştim ama Ayasofya'nın kapısında oluşan kuyruk nedeniyle içine girmemiştim. Bu sefer sabırla bekledim ve Ayasofya'nın kapısından içeri girdim. İçeri giriş için Müze kartınızın olması gerekiyor. Müze kartı girişteki gişelerden alabilirsiniz, ücreti de yetişkinler için 50 tl. eğer öğrenci iseniz 20 tl. sanırım 18 yaş altıda ücretsiz. Müze kartın 1 yıllık kullanım süresi var.

 Ayasofya, ilk olarak Roma imp. döneminde kilise olarak inşa edilmiş. İstanbul'un fethiyle birlikte camiye dönüştürülmüş. Günümüzde ise müze olarak ziyaretçilerine açık. 

Ayasofya içinde görülmesi gereken yerler, güney kapısındaki Hz. İsa ve Hz. Meryem mozaiği, imparatorluk kapısı üzerindeki Hz. İsa'nın önünde diz çöken VI. Leon mozaiği, Üst Galeri'deki Deesis ve Komnenos mozaiği, Henricus Dandolo mezarı, sonradan eklenen mihrap, I. Mahmud zamanında yapılan şadırvan, Sultan II. Selim türbesi, I. Mahmud kütüphanesi...

Ayasofya'yı gezdikten sonra hemen karşısında bulunan Sultan Ahmet camine gittim. İstanbul'un tek altı minareli camisi olma özelliğine sahip cami, içerisinde bulunan çiniler nedeniyle Mavi cami olarak da biliniyor. 

Caminin içerisi gerçekten muhteşem, çok görkemli bir yapısı var. Caminin külliye, medrese, çarşı, kasr, darüşşifa, imaret ve türbe bölümleri bulunuyor.

Daha sonrada hemen Sultan Ahmet Meydanı'nda bulunan Yerebatan Sarnıcı'nı görmeye gittim. Yetişkinler için 10 tl, öğrenciler içinde 5 tl gibi bir giriş ücreti var. Müze kart geçmiyor ne yazık ki..

Doğu Roma imparatorluğunun en büyük yer altı sarnıcı, su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş. Sarnıçların bazılarında bulunan Medusa başlarının hangi yapılardan alınıp buraya getirildikleri bilinmiyor. 

Yunan mitolojisinde yer alan Medusa siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu olan bir kızmış. Zeus'un oğlu Perseus'u seviyormuş. Perseus'u seven Athena'da kıskançlığından Medusa'nın saçlarını yılana çevirmiş. Medusa'nın baktığı herkes taşa dönüşüyormuş. Daha sonra aşık olduğu Perseus Medusa'nın başını kesip, onun gücü sayesinde düşmanlarını yenmiş. Buda böyle bir efsane...

Buraya gelen bazı insanlar suya para atıp, dilekte bulunuyorlar.

Instagram hesabım hayatadair_kesitler

EN'LER / İZLEDİĞİM AMERİKAN DİZİLERİ

En'ler / İzlediğim Amerikan Dizileri

Bu yazımda şimdiye kadar izlediğim amerikan dizilerinden bahsedeceğim. Bunlar dışında da izlediğim diziler var ama en çok izlediklerim bunlar...
Genelde dizileri orijinal dilinde ve İngilizce alt yazılı olarak izliyorum. Nedeni tabi ki İngilizce'mi geliştirmek bunun içinde Sezonluk dizi diye bir site var. Site de hem Türkçe hemde İngilizce alt yazı mevcut size de tavsiye edebilirim.

The Strain

Çekimleri hala devam eden bir dizi, konu olarak bir virüs nedeniyle insanların doğasının değişmesi ve canavarlara dönüşmelerini anlatan bilim kurgu türünde bir dizi. Bilim kurgu ve birazda korku seviyorsanız bu diziyi de seversiniz.

The 100

Macera, bilim kurgu ve dram türünde olan dizi konu olarak nükleer savaş sonucu dünyada yaşam sona erdikten sonra, uzay gemisinde yaşayan insanların, dünyaya 97 yıl sonra 100 genci yaşam olup olmadığını test etmek için göndermesiyle yaşanan olayları anlatıyor. Oldukça farklı ve ilginç bir senaryosu var.

Outlander

Diana Gabaldon'un seri şeklinde olan kitabından uyarlanan dizi zamanda yolculuk, tarih ve dram konularını işliyor. Yanlışlıkla zamanda yolculuk ederek geçmişe giden bir savaş hemşiresinin başına gelen olayları anlatıyor.






How I Meet Your Mother

Baş kahramanımız Ted'in çocuklarına anneleri ile nasıl tanıştıklarını anlatmaya başlamasıyla dizide başlıyor. Her bölümde Ted'in yaşadığı farklı bir olay anlatılıyor. Romantik komedi türünde eğlenceli bir dizi.

Lost

Bu diziyi bilmeyen ve izlemeyen yoktur diye düşünüyorum. Efsane bir dizi... Uçak kazası sonucu bir adaya düşen insanların, adada başlarına gelen olayları anlatıyor.

 The Walking Dead

Bu dizide çok meşhur bir dizi. İzlemeyen yoktur diye düşünüyorum. Zombili yada vampirli dizileri seviyorsanız bu diziyide seversiniz. Bir virüs sonucu insanların zombiye dönüşmelerini ve geride kalan insanların yaşam mücadelesini anlatıyor.

Arrow

Bu dizide şımarık ve zengin biri olan Oliver'ın bir adada mahsur kalması sonucu yaşadığı değişimi, adadan kurtulduktan sonra ki hayatını, suçlulara karşı verdiği mücadelesini anlatıyor. Bolca aksiyon içeriyor.

The Vampire Diaries

Romantik, dram türünde olan dizi bildiğiniz vampirli dizi. Vampirlerin aşklarını meşklerini anlatıyor daha çok. Vampirli gençlik dizisi diyebilirim.

SEN ON YEDİ YAŞIMSIN

Sen On Yedi Yaşımsın / Miraç Çağrı Aktaş

Arka Kapak: 

Seni ''canımın içi''diye sevecek birini kaybettin.

Şimdi hiçbir can nefes olmayacak sana.

Daha çok sevileceğini umarak gittiğin yerde sıkışırsa

kalbin, elini kalbine koy. Çünkü o acı benim.

O sıkışmayla sana, bizi bitirme çabalarını ve

hiçe sayışlarını hatırlatmaya geleceğim.

Biliyor musun sevgilim? Seni sevdim.

Bir insan hayatında ne kadar çok ve ne kadar güzel

sevebilirse, o kadar sevdim.

Bu da benim yenikzaferim...

Sen benim ilk çaresizliğim,

sen benim ilk yenilgimsin.

Kitap bilgileri:

Yayın evi: Olimpos yayınları
Sayfa sayısı: 160
Baskı yılı: 2017

Deneme türünde olan kitap, daha çok gençlere hitap ediyor. Yazar konu olarak da bolca aşktan ve aşk acısından, özellikle karşılıksız olan aşk acısından bahsetmiş. Benim için okumasaydım da olur dediğim bir kitap. Kitaptan birkaç söz alıntıladım yine de;

Güzel seveni görmek için güzel bakmayı bilmek gerekirdi.
Ancak beni sevmeni beklemek de kör birinden görmesini istemekti.

Gözünüzü boyayan değil de kalbinizdeki en ufak hasarı onarmaya çalışan insanları sevin.

Bazı acıların kökü derindir, sarılmayla hafifletemezsiniz...

Herkesi senin gibi zannettim.
Affet beni kalbim, tüm suçlu benim.

Bazen kendi kabuğuna çekilmek iyi gelir. Her şeyin ve herkesin sesini kısıp yalnızca kendini dinlemek...

Kalp atıyorsa, umut vardır.

İnsanın kalbi de bir yerden sonra yoruluyor. Kan pompalamaktan değil, yanlış insana karşı doğru sevgiyi beslemekten.


Keyifli okumalar... :)

BOSNA HERSEK / SARAYBOSNA (SARAJEVO)

Bosna Hersek / Saraybosna (Sarajevo)

Mostar'dan Saraybosna'ya yolculuğumuz 2 saat kadar sürdü. Saraybosna gezimize Marshalla Tito caddesi üzerinde yer alan Sonsuz Ateş ile başladık. Resimde gördüğünüz anıt 2.Dünya savaşında yaşamını kaybedenlerin anısına yapılmış.

Resimdeki Saraybosna Katedrali'de cadde üzerinde en dikkat çeken yerlerden biri..

Baş Çarşı'nın bulunduğu cadde üzerinde yer alan Gazi Hüsrev Bey cami de görülecek yerleden... Caminin bahçesinde birde Gazi Hüsrev Bey'in türbesi bulunuyor.

Resimdeki yerde Gazi Hüsrev Bey Medresesi... Baş Çarşı'da da gezebilir ve Bosna kahvesinin tadına bakabilirsiniz.

Milli Kütüphane, İdari bina olarak inşa edilip daha sonra kütüphaneye dönüştürülmüş. Dünyaca ünlü bir kütüphane ve Türk mimarisi ile inşa edilmiş.

Latin köprüsü ve İnat Evi, 20.yy'da Avusturyalılar nehir kenarındaki tüm evleri yıkmak istemişler. Ancak bu evin sahibinin inadı nedeniyle ev yıkılamamış ve nehrin diğer yakasına taşınmış. Daha sonra evin ismine İnat ev demişler. Evde ''Bir zamanlar diğer tarafta duruyordum, ama inadına bu yakaya taşındım.'' tabelası bulunuyor. Ev şuanda restorant olarak işletiliyor.

Alifakovac Müslüman Mezarlığı, şehir merkezi yakınında bir tepede bulunan mezarlıkta Bosna savaşı sırasında ölenlerin mezarları ve Bosna'nın ünlü lideri Aliya İzzet Begoviç'in mezarı bulunuyor. Mezarların çoğunun üzerinde 1993 tarihi yazıyor. Mezarlık oldukça büyük, insanın tüylerini diken diken eden bir görüntüsü var.

Bosna'da Umut Tüneli de görülmesi gereken yerlerden, Bosna savaşı sırasında yardım ve mühimmat taşınması için açılmış olan tünel, evin sahibi tarafından müzeye dönüştürülmüş. 

Bosna gezimde bu kadardı. Bu topraklara günün birinde yeniden gelmek üzere yazımı burada noktalıyorum.

Mostar yazım için buraya tık tık...

Instagram hesabım hayatadair_kesitler

BOSNA HERSEK / MOSTAR

Bosna Hersek / Mostar

Karadağ Kotor'dan Mostar'a yolculuğumuz 10 saat kadar sürdü. İnternette bazı yazılarda yolculuğun 5 saat sürdüğünü okumuştum. Ancak otobüsümüz çok fazla yolcu indirip bindirdiği için ve farklı yerlere uğradığı için yol uzun sürmüş olabilir. Firmadan firmaya değişiyordur belki yolculuk süreleri... Otobüs bileti içinde 20 euro gibi bir fiyat ödedim. Ayrıca bagajınız varsa onun içinde ekstradan para ödemeniz gerekiyor. Bosna'nın para birimi ise Konvertibilna Marka (KM).

Mostar'a vardığımızda hava kararmak üzereydi. Bu nedenle bir hostelde kaldım. Hostel Dino adında bir yerdi. 10 euro gibi bir fiyata kaldım. Kesinlikle bu hosteli tavsiye edebilirim. Gayet temiz ve rahat bir yer, konumu da güzel daha ne olsun...

Mostar'da gezip görülecek yerlerin başında tabi ki Mostar köprüsü geliyor. Köprü Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayrettin tarafından yapılmış. Ancak Bosna savaşında köprü yıkıldığı için aslına uygun olarak yeniden yapılmış. Yapılmasında TİKA, UNESCO ve Dünya Bankası da destek vermiş. 2005 yılında da Dünya Kültür mirası listesine eklenmiş.

Karagöz Bey cami, Bakırcılar çarşısı, Eğri köprü, Balagaj tekkesi de görülmesi gereken yerlerden... Bosna'ya gelmişken birde Boşnak böreklerinin tadına bakabilirsiniz. 

Mostar'a gezmek için çok fazla zaman ayıramadım. Balagaj tekkesini görmeyi çok istediğim halde göremeden Saraybosna'ya yola çıktık. Malesef içimde kalan çoğu şeyden biride bu... Bu topraklara günün birinde tekrar döneceğim... Mostar yazımda bu kadardı. :)

Saraybosna yazım için buraya tık tık...

Instagram hesabım hayatadair_kesitler

KARADAĞ (MONTENEGRO) / KOTOR

Karadağ (Montenegro) / Kotor

Daha önceki Karadağ (Montenegro) /Budva  yazım da buraya tık tık... bahsettiğim gibi  turla birlikte Karadağ'a gittik.

 

Kotor'un etrafı dağlarla çevrili, Karadağ'ın adının neden Karadağ olduğunu Kotor'a gidince anladım.

Dağ boyunca uzanan bir kale bulunuyor. Kale o kadar yükseğe uzanıyor ki, belli bir mesafeye kadar kaleye çıkabiliyorsunuz. Kaleye çıkmak 1,5 saatinizi alıyor.

Resimde gördüğünüz kapıdan içeri girdiğinizde Old Town bulunuyor. Her yer Ortaçağ'dan kalma yapılarla dolu.. Bu eski binaların çoğu hediyelik eşya dükkanı, kafe, restorant, kilise vb. dolu... Kotor hediyelik eşya yönünden çok fazla seçeneğe sahip bunu söylemeliyim. 

Kotor'da gezip görülecek sadece kale ile Old Town var. Birde plajda zaman geçirmek için vakit ayrılabilir. 

Resimde gördüğünüz binada kalenin içinde bulunan Sveti Tripun katedrali, Old Town içindeki en dikkat çeken yapılardan biri..

Kotor'da bir gece de hostelde kaldım. Kaldığım Hostelin adı da Montenegro 4U Party Hosteldi. Ancak hiçbir şekilde bu hosteli tavsiye etmem. Hostel konum olarak güzel, hemen sahil kenarında ama benim kaldığım gece barbekü partisi vardı. Doğru dürüst uyku uyuyamadım. Çok aşırı gürültülüydü ve yatakları hiç rahat değildi. Kotor gezimde bu kadardı.

Instagram hesabım hayatadair_kesitler

KARADAĞ (MONTENEGRO) / BUDVA

Karadağ (Montenegro) / Budva

Arnavutluk Tiran'dan Karadağ'a gitmek için otobüs bulmak diğer ülkelere göre daha zor ve pahalı. İşkodra'dan da Karadağ'a giden otobüsler var ve daha ucuza geliyor ancak Karadağ'ın Podgorica ya da Ulcinj adında başka şehirlerine gidiyor ve zamanımız kısıtlı olduğu için Tiran'dan gitmeyi seçtik.

Tiran'dan Karadağ'a gidebilmek için 30 euro gibi bir para ödememiz gerekiyordu. Bizde daha ucuza gidebilmek için bir travel acent ile görüştük. 15 euroya günübirlik bir tur bulduk. Karadağ'a yolculuğumuz yaklaşık olarak 6 saat sürdü. Ayrıca Karadağ'ın para birimi de euro...

Tur ile Karadağ'a gidip dönüşte de turdan ayrılıp Bosna'ya geçmeyi planlamıştık. Her şey başta planladığımız gibi oldu. Ancak Karadağ'a vardığımızda tur rehberimiz ile aramızda sorun çıktı. Bizim turdan ayrılacağımızdan haberinin olmadığını ve ayrılmamıza izin vermediğini, turdan ayrılırsak da polise haber vereceğini söyledi. Bu duruma çok sinirlendim. Polise şikayet etse sanki ne olacak turist olarak geziyorum, istediğim yere giderim. Elimde tapu gibi pasaportum var kardeşim... Aklınca gözümüzü korkutmak istedi ama biz ısrar edince, acentayı aradı ve oradaki görevliler ile konuştu. Sonuç olarak bize, kimseye turdan ayrıldığımızı söylemeden, ortadan kaybolmamızı tembihledi ve turdan ayrıldık.

Tur ile yola çıktığımıza gerçekten çok pişman olduk. İstediğimiz gibi gezemedik, insanın kafası rahat bir şekilde dilediği gibi gezmesi kadar güzel bir şey yok... Koyun sürüsü gibi, insanlarla tıkış tıkış dolaşıyorsunuz ve zamanınız kısıtlı...

Budva'ya vardığımızda sadece bir tepede durduk ve resim çekinmek için biraz zaman verildi, o kadar... Bir de Budva'da plajda zaman geçirmek isteyenler gruptan ayrıldı. Kalan grup ise Kotor'u gezmek için yola çıktı. Tabiki bizde Kotor'a gittik. Kotor'a varır varmaz turdan ayrıldık.

Yani anlayacağınız Budva'da plaj dışında hiçbir şey görmedik. Budva'nın plajları gerçekten güzeldi, turkuvaz mavi suları ve tertemiz plajları var. Kotor'a giden yol boyunca her yer plaj doluydu... Sırf deniz turizmi için gelinir... 

Kotor yazım için buraya tık tık...

Instagram hesabım hayatadair_kesitler

MAKEDONYA / ÜSKÜP (SKOPJE)

Makedonya / Üsküp (Skopje) 

Arnavutluk'ta yaşadığım için ilk olarak Kosova'ya oradan da Makedonya'ya seyahat ettim. Yolculuğum Kosova'dan Makedonya'ya yaklaşık 5 saat sürdü. Ulaşım içinde 20 euro otobüs biletine ödedim. Açıkçası Makedonya'yı bu kadar muhteşem beklemiyordum. Hayran kaldım ve Üsküp'teyken Arnavutluk'a dönmeyi hiç istemedim. 

Şehir merkezinin biraz dışında bir otogarda indik. Otogardan yürüyerek şehir merkezine ulaşmak mümkün, çokta uzak değil... Zaten Vardar nehrini gördüyseniz, nehir boyunca yürümeniz yeterli... Nehir boyunca bulunan devasa binalar çok ilgi çekici... Her yerde heykeller var. Her heykel ulusal bir kahramanı simgeliyor. 

Vardar nehrinin bir yakasında Hristiyanlar diğer yakasında Müslümanlar yaşıyor. Hristiyan kesimin yaşadığı yerler oldukça gelişmiş, yatırım yapılmış. Ancak Osmanlı'dan kalma Old Bazaar'ında bulunduğu taraf çok eski ve bakımsız kalmış. Çok fazla yatırım yapılmamış.

Makedonya'da yolda yürürken herkes Türkçe konuşuyor. Çok fazla Türk turist var. Old Bazaar'da da esnafın hemen hepsi Türkçe biliyor. Türk lirası ile satış yapıldığını bile gördüm ve oldukça şaşırdım. Makedonya'nın para birimi ise Makedonya Dinarı...

                                       

Üsküp'te gezilecek, görülecek çok fazla yapı var. Osmanlı'dan kalma Old Bazaar (Eski çarşı), Mustafa Paşa cami ve Taş köprü de görülecek yerlerden. Üsküp kalesine de gidebilirsiniz, kalenin surlarında dolaşabilirsiniz ve şehir merkezi surlardan görünüyor. 

                                      

Makedonya'da akşam saatlerinde dışarı çıktığımızda da Üsküp merkezde sürekli bir klasik müzik çalıyor. Devasa binalar, heykeller manzara muhteşem, sanki Avrupa da bir yere gitmişsiniz hissi veriyor insana... 

 

İnsan kendi kendine bizim daha fazla ulusal kahramanımız var ama bu kadar heykel yok ve belki de çoğunun adını bile bilmiyoruz. Tarihimize yeterince sahip çıkmıyoruz. Bu tarz bir şeyler yapılsa bizim ülkemizde nasıl olur acaba..? Adamlar heykeller ile turist çekiyor ülkeye... diye düşünmeden duramıyor. :)

Neyse kısacası Üsküp'e gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca Üsküp yakınlarında bulunan Matka kanyonuna da gidebilirsiniz. 

Instagram Hesabım hayatadair_kesitler