''Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.''
Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikayesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Sabahattin Ali büyük romanı Kuyucaklı Yusuf'ta lirik ve taşra portresini bütün aktörleriyle gözümüzde canlandırır.
Kitap Bilgileri:
Sayfa Sayısı: 222
Baskı Yılı: 2019
Yayın evi: Yapı Kredi Yayınları
Bu kitap kitaplığımda birkaç yıldır bekliyor, çok merak etsem de bir türlü sıra gelmedi. Nihayet okuma fırsatı buldum. Sürükleyici, okuması zevkli ve Türk filmi tadında bir kitap. Dönemin Anadolu insanlarını yaşayış biçimlerini, toplumdaki sınıfsal farklılıkları konu olarak anlatıyor. Şu satırlarda ilgimi çekti;
''Bizim küçük Anadolu şehirlerimizde bu müzmin evlenme hastalığı daima hüküm sürmektedir. En kuvvetliler bile bir iki sene dayanabildikten sonra bu umarsız mikroptan yakalarını kurtaramazlar ve köle gibi, önlerine ilk çıkanla evlenirler.
Tabi bu evlenmede herhangi bir müşterek hayattan ziyade, erkek için evde bir kadın bulunması; kız içinse münasipçe bir kısmet varken kaçırılmaması düşünülmüştür. Bu izdivaç mikrobu, evlendikten sonra da faaliyetine başlar.''
Bu konu bence günümüz de hala geçerli, evlilik denilen olgu malesef ki iki insanın beraber bir hayatı paylaşması, daha açık haliyle iki kişinin birbirlerine hayatı kolaylaştırması ve huzurlu bir ortam sağlamasından çok toplum istediği için yapılan bir faaliyet.
Aradan geçen onca yıla rağmen evlilik konusundaki bu görüşün hala çok fazla değişikliğe uğramamış olması çok tuhaf değil mi?
Keyifli okumalar..