10 Ağustos 2024 Cumartesi
MEDİNE MÜDAFAASI - Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa
15 Temmuz 2024 Pazartesi
DEĞİRMEN
17 Mart 2024 Pazar
İNSAN GELECEĞİNİ NASIL KURAR?
Arka Kapak:
29 Eylül 2023 Cuma
DORIAN GRAY'İN PORTRESİ
18 Ağustos 2022 Perşembe
HAYVANLARDAN TANRILARA SAPIENS insan türünün kısa bir tarihi
25 Haziran 2022 Cumartesi
GENE YALNIZLIK
28 Mayıs 2022 Cumartesi
GÖĞE BAKMA DURAĞI
21 Mayıs 2022 Cumartesi
UZUN HİKAYE
14 Mayıs 2022 Cumartesi
YER ALTINDAN NOTLAR
16 Nisan 2022 Cumartesi
DOKTOR MOREAU'NUN ADASI
1 Nisan 2022 Cuma
SIRÇA KÖŞK
Sabahattin Ali'nin 1944-1947 yılları arasında yazdığı hikayelerden derlediği Sırça Köşk, hayatını altüst eden, kendisini ölüme kadar götüren o keskin devrede yaşadığı ve hayatını şiddetle etkilemiş olayları da yansıtmaktadır. Ayrıca Sinop Cezaevi'nde karşısına çıkan mahkûmun başından geçenler gibi Rıfat Ilgaz'ın emniyetteki bir sorgusu da bu hikayelere girmiştir. Sırça Köşk'te biyografik ve otobiyografik parçalarla yazarın kendine döndüğünü söylemek yanlış olmaz.
Kitap Bilgileri:
Sayfa Sayısı: 165
Baskı Yılı: 2020
Yayın evi: İş bankası
Kitap farklı farklı hikaye ve masallardan oluşuyor. En son bölümdeki Sırça Köşk isimli masalda kitabın adını oluşturuyor. Bu kitabı okurken çok keyif aldım. Sabahattin Ali masal anlatırken içerisinde çok güzel konulara değinmiş. Bir bölümde Sabahattin Ali'nin hep iç karartıcı konulardan bahsettiğinden ve bu durumdan bazılarının rahatsız olduğundan söz ediyor. O da şöyle bir cevap vermiş. "Ah, ben hayvanları çok severim. Bütün canlı mahlukları, hayatı, güzelliği, saadeti severim. Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinçle dolduruyor. Ben karanlık şeylerden bahsetmek için dünyaya gelmemişim. İçim tatlı, sıcak, neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor. Hele cümle alem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!"
Keyifli okumalar...
25 Mart 2022 Cuma
AYLAK ADAM
17 Mart 2022 Perşembe
ÜÇ BÜYÜK USTA - Balzac, Dickens, Dostoyevski
10 Mart 2022 Perşembe
GENÇ BİR DOKTORUN ANILARI
2 Mart 2022 Çarşamba
KÖPEK KALBİ
23 Şubat 2022 Çarşamba
HAYVAN ÇİFTLİĞİ
İngiliz yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940'lardaki "reel sosyalizm"in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
Hayvan Çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.
Kitap Bilgileri:
Çeviri: Celal Üster
Yayınevi: Can
Sayfa Sayısı: 151
Baskı Yılı: 2020
Bu kitabı çok severek okudum ve konusunu çok ilginç buldum. Hayvanlar üzerinden çok güzel bir sistem eleştirisi yapılmış. Günümüzde de bu kitaptaki benzer olaylar birçok ülkede hala yaşanmaya devam ediyor. Kitapta şu tarz olaylar çok ilgimi çekti mesela ''Hiçbir hayvan yataklarda yatmayacak'' diye karar alınıyor. Daha sonrasında yönetilenler değil de yöneten domuzlar yataklarda yatmaya başlıyor. Bu durum sorgulandığında ise ''Hiçbir hayvan çarşaf serili yatakta yatmayacak, diyordu. Bizler çarşaf olmadan battaniye ile yatıyoruz. Görevimizi yerine getiremeyecek kadar yorgun düşmemizi istemezsiniz değil mi? '' diye de cevap veriliyor diğer hayvanlara. Ne yaparlarsa kendi rahatları için değil de diğer hayvanlara daha iyi bir hizmet sunabilmek adına yaptıklarını belirtiyorlar.
Kafa yoran enteresan bir kitap ve kesinlikle okunması gerektiğini düşündüğüm bir kitap.
Keyifli okumalar..
17 Şubat 2022 Perşembe
KORKU
11 Şubat 2022 Cuma
BEN ÖLMEDEN ÖNCE
Ben Ölmeden Önce
En son 2019 yılında yapılacaklar listemi güncelledim. Geçen 2 yılda böyle bir listem olduğunu bile unuttum. Pandemi ile monoton geçen hayat, eve kapanmalar derken insan hayallerini bile unutabiliyor.
Listeme şöyle bir baktımda yapmak istediğim bazı şeylerden vazgeçtim. Bazılarını da zaten yapmışım. Yeni liste yapma zamanı gelmiş..
Go Karta git..
Paintball oyna..
Karaoke yap..
Paraşütle atla..
İstanbul gezini tamamla..
Avrupa Turuna çık..
Doğu Expresi ile seyahat Et...
Karavanla Ege Kıyılarında Gez..
Deniz Kıyısında Bir Kasabaya Taşın..
İngilizceni Akademik Seviyeye Getir..
Doktora Yap..
İspanyolca Öğren..
Gitar Çalmayı Öğren..
Kapadokya'da Balona Bin..
Kamp Yap..
81 İlimizi Gör..
Resim Kursuna Git..
Fotoğraf Makinesi Al..
Fotoğrafçılık Eğitimi Al..
Antalya'ya Taşın..
Likya Yolunu Yürü..
Bir kedi Sahiplen..
1 Ocak 2022 Cumartesi
BOZKIR BİR YOLCULUK HİKAYESİ
26 Aralık 2021 Pazar
AFORİZMALAR
AFORİZMALAR/ Franz Kafka
Arka Kapak:
Kafka, içinde yaşadığı dönemin, o dönemin olaylarının değil, gelmiş geçmiş tüm zamanların toplumsal mekanizmalarının yarattığı yalnızlığı, anlamsızlığı betimlemiştir.
Kuşkusuz, karanlık bir tablodur bu. Bu karanlık tabloyu aydınlatan ise Kafka Güneşi'dir. Gecenin en yoğun anında doğan, karanlığın tüm gizlerini açığa vuran ışığıyla, bizlere, insanlara yalansız bir dünya göstermeye çalışan, bunu handiyse özür dilercesine mırıldanarak gerçekleştiren, son aşamada da pişman olup tüm yazdıklarının yakılmasını ( bunu hiçbir zaman yerine getirmeyecek bir dostundan istemiş olsa da ) isteyen, hiçlikten sahici bir dünya yaratan bir insan.
Eğer Kafka'nın yapıtında manevi değerler ve umut aranıyorsa, burada aranmalı. Ve bu aforizmalar da bu ışığın altında okunmalı.
Bu kitap, Kafka'nın ardında bıraktığı tamamlanmış ender elyazmalarından biridir. Tüm aforizmalar Kafka tarafından tek tek numaralandırılmıştır. Max Bord, altısı, küçük okul defterlerine yazılmış aforizmalardan, kısa öykücüklerden, çeşitli konulardan oluşan bu elyazmaları "yığınını" Taşrada Düğün Hazırlıkları başlığıyla tek bir kitapta toplamıştır. Daha sonraları birçok ülkede, bu kitaptan küçük başka kitaplar üretilmiştir. Babaya Mektup ve Aforizmalar gibi. Bu kitaptaki aforizmaların tam olarak ne zaman yazıldığını bilmiyoruz.
Bir sayfadaki 1917 tarihiyle Günlükte yer alan benzer cümleler, aforizmaların 1917-18 yılları arasında yazıldığına işaret etmektedir. Max Bord, bu aforizmalara "Günah, Acı çekme, Umut ve Gerçek Yol Üzerine Derin Düşünceler " başlığını uygun görmüştür. Ama Kafka, bu elyazmalarına bir ad vermediğine göre, en uygun başlık, kuşkusu, yazın alanındaki bu türün genel adı olan Aforizmalar'dır. Hemen şunu da belirteyim ki, Kafka'nın tüm kitaplarında, özellikle Günlüklerinde ve mektuplarında yazılmış, çeşitli konularda, ayıklanacak olsa, başlı başına büyük bir kitap oluşturacak kadar aforizma vardır.
Kitap Bilgileri:
Yayın evi: iş bankası kültür yayınları
Çeviri: Osman Çakmakçı
Sayfa sayısı: 115
Baskı Yılı: 2021
Arka kapakta da yazdığı gibi aforizmalardan oluşan bir kitap.
Tüm insani hatalar sabırsızlıktan, amaçla ilgili olanın zamansız kesintiye uğratılmasından ve sözde sorunun sözde bir çitle çevrilmesinden doğar.
Doğru yol yüksekte değil, yerin hemen üzerinde gerili bir ip boyunca ilerler. Üzerinde yürünmek için değil de, insanı çelmelemek içindir sanki.
Belirli bir noktadan sonra geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı.
Daha önce buraya hiç gelmemiştim: Daha başka türlü nefes alıyor insan burada, yanındaki yıldız, güneşten daha çok parıldıyor.
Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olmayacağını anlamaktır mutluluk.
Hedef var, ama yol yok; yol dediğimiz şey tereddütten ibaret.
Dünyadaki uyumsuzluk, şükür ki, sadece sayısal bir uyumsuzluğa benziyor.
Bir dayanak olmaktan çıkınca özgürleşir ruh ancak.
Keyifli okumalar..