Etiketler

kişisel blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kişisel blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ağustos 2024 Cumartesi

MEDİNE MÜDAFAASI - Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa

İsmail Bilgin

Arka Kapak:

''Evlatlarım!

Biz bir söz verdik, 'Kutsal şehri isyancılara vermeyeceğiz!' diyerek. Elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Ta ki son mermi, son er ve son damla kana dek... Bu azim, bu kararlılık bize dayanma gücü verecek. Bunu hiç unutmayın! Ümitsiz olmayın!

Bakın, bayrağımıza iyi bakın. Herhangi bir bayrak değildir o. Şu an devletimizin düşen birçok kalesi, ele geçirilen birçok şehri var. Ama burası son kale. Devletimizin son direnme taşı. Belki bizim bu gayretimiz diğerlerine de örnek olursa, her yerde ittifak etmiş düşmana, yedi düvele karşı koyarız!''

                                                          Fahreddin Paşa

İsmail Bilgin'in kaleme aldığı Medine Müdaafası - Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa, binbir zorluk içinde görevini hakkıyla yapmaya çalışan fedakar bir komutan ve kahraman askerlerinin öyküsü...

Kitap Bilgileri:

Sayfa sayısı: 256
Yayın evi: Timaş Yayınları
Baskı yılı: 2023

Aslında kitap hakkında söylenecek çok şey var ancak kelimeler insanın boğazına dizilir ya öyle bir durum işte. Ne söylesem olmaz. Meşhur Arabistanlı Lawrence ve onun işbirlikçileri Şerif Hüseyin'in oğulları Faysal ve Ali'nin ihaneti, Türk askerinin mücadelesi ve yaşananlar anlatılmış. Tarihimizi öğrenmek, biraz bilgi sahibi olmak için okunabilecek güzel bir kitap. Bende tarih hocamızın tavsiyesi üzerine okudum. Kim dost kim düşman bunun ayırdına varmak lazım ve bunun içinde tarih bilmek gerekir. Tarih bilmeden bir ülkenin siyaseti hakkında da yorum yapmak doğru olmaz. Bunlar benim düşüncelerim ve araştırıp öğrenmeye devam edeceğim. 



Keyifli Okumalar...

15 Temmuz 2024 Pazartesi

DEĞİRMEN

Sabahattin Ali

Arka Kapak:

''İşte adaşım, sana seven bir Çingene'nin hikayesi. Çiçeklerin açtığı bir mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturmak ve öpüşmek hoş şeydir... (...) Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir. 
                                                                 Değirmen'den

Türk edebiyatının ''özgür'' sesi Sabahattin Ali'den yıllara meydan okuyan öyküler...

Kitap Bilgileri:

Yayın evi: Yapı Kredi Yayınları
Baskı yılı: 2023
Sayfa sayısı: 137

Çok kısacık ama güzel öykülerden oluşan bir kitap. Sabahattin Ali ne yazsa okurum, kalemini çok seviyorum. Kitabı Mısır'a seyahat ederken yanıma almıştım. Uçakta ve otobüs yolculuğu sırasında okudum. Yolculuk sırasında okumak çok keyifliydi ancak bazen okurken uyuya kaldığımda oldu. İçerisinde en beğendiğim öyküler 'Kırlangıçlar' ve 'Bir Siyah Fanila İçin' oldu. Aslında liyakatsizliği, yönetimle ilgili bazı sorunları çok güzel bir şekilde öykü içerisinde anlatmış. Kısacası okuması keyifli güzel bir kitaptı.



Keyifli okumalar..
 


31 Aralık 2022 Cumartesi

2022 DİNLEDİKLERİM

 


Şimdiye kadar dinlediğim şarkılar hakkında bir yazı yazmamıştım ama bu yıl içimden böyle bir şeyler yazmak geldi. İlber Ortaylı gençlere tavsiyeler şeklinde bir konuşmasında 3.sırada müzikten bahsediyordu ve ''lütfen müziksiz geçen bir günününüz olmasın'' diyordu. Neden müziksiz bir gün geçirmemeliyiz, bizim için önemi nedir ki? diye düşünmüştüm ve şu cevaba ulaştım. Müzik dinlemek insanlarda bir çeşit sakinleştirici etkisi yapıyor. 

Neredeyse her gün müzik dinleyen biri olarak bu yıl en fazla dinlediğim müzikleri not ettim. Bana iyi gelen şarkılar listesi hazırladım.

Madrigal- Seni Dert Etmeler

Hüsnü Arkan- Kırık Hava

Bulutsuzluk Özlemi- Sözlerimi Geri Alamam

Suavi- Hasret Türküsü

Haluk Levent- Elfida

Can Koç- Gökyüzünü Tutamam

Cengiz Özkan- Efkar

Buray- Sahiden

Cem Adrian- Kül

Buray- Kış Bahçeleri

Hayko Cepkin- Bertaraf Et

Özgür Çevik- Affedebilsem Kendimi 

Bijelo Dugme- Durdevdan Je

Nedeljko Bajic Baja- Vredna Cekanja 


Bu yıl dilime dolanan kafamda sürekli tınlayan şarkılar bunlardı. Hepsini dinlemekte çok keyifliydi. 


9 Nisan 2022 Cumartesi

SEYAHAT ETMEK?

Seyahat Etmek?


Şu sıralar kendime sıkça "Bu hayatta ne yapmak istiyorum?" ya da "Bu hayatı nasıl sürdürmek istiyorum?" diye soruyorum. Aslında cevap çok basit ama harekete geçmek o kadar zor geliyor ki.. Belki de ömür boyu hep aynı hayalle yaşayacağım ama vardığım nokta hep aynı kalacak kim bilir..?

Benim en büyük hayallerimden biri seyahat etmek, yalnızca bulunduğum noktadan başka bir noktaya gitmek değil de içime döndüğüm, kendimi sorguladığım bir durum aynı zamanda. 

Aslında seyahat tutkusu ilk olarak lise yıllarında okuma dersinde arkadaşımdan ödünç aldığım Sibel Buğdaycı'nın 'Sakin ol! Her şey mümkün' isimli kitabını okumamla başladı. O yıllarda bir kitaba verecek param dahi yoktu, ya kütüphaneden ödünç alırdım ya arkadaşlarımdan. Kitapta Sibel Buğdaycının Latin Amerika'daki yolculuğu ve Latin Amerikalıların ne kadar sakin ve mutlu oldukları, yazarın bir olay karşısında acele ettiğinde sakin olması için yerlilerin sıkça telkinde bulunduklarını anlatıyordu. Latin Amerika'ya karşı olmasa da seyahat etmeye karşı bende bir sempati bıraktı bu kitap. Hayretler içinde okudum çünkü kitapta anlatılanlar gerçekti ve bu benim için inanılmaz bir şeydi. Bir kadın tek başına bilmediği bir ülkeye gidiyor ve seyahat ediyor. Benim için o yaşlarda yaşadığım ilçe dışına tek başıma gitmek bile imkansızdı. Bu kitapla birlikte hayaller kurmaya başladım.  Sonrasında yurt dışına gitmekle ilgili hayallerim üniversiteye gidene kadar ertelendi. Üniversitede Erasmus ile bir yerlere gidilebileceğini öğrenmiştim. Uzun araştırmalar sonrası okuduğum bölümde sadece staj için Erasmus olduğunu, staj yerini kendim bulmam gerektiğini öğrendim.  Başladım bulduğum her yere staj için mail atmaya ve İngiltere'de bir staj yeri ayarladım.  Her şey çok güzeldi ancak başvuru tarihlerinin son gününde başvuruların başladığını öğrenmiştim ve ben o gün acele ile staj için olan formu değilde eğitim için olan Erasmus formunu doldurup teslim etmişim.  O günün akşamı farkına vardım ve ertesi gün yanlışımı düzeltmek için gittiğimde sürenin dolduğunu söyledi oradaki görevli, kendimi ağlamamak için zor tutsam da başladım ağlamaya.. aylarca staj yeri bulmak için emek harcadım ve sırf bir form yüzünden sınava giremiyordum. Neyse halime acıdılar da sorun çözüldü. Söylediğim tek söz şuydu "Sınava girip kaybetseydim bu kadar canım yanmazdı." Sınava girdik belli bir puanı da aldık ama okulun verdiği ödenek uçak bileti dışında pek bir işe yaramıyordu.  Daha önce İngiltere'ye gitmiş biriyle görüştüm aynı bölümden... O da maddi durumun yoksa gitme dedi . Fazlasıyla motivasyonumu kırdı. Çevrenizden böyle insanları uzaklaştırın, kendi doğrularınız olsun hayatta.. Ailemden  bir destekte istemediğimden vazgeçtim. Sınavı kazanamadım dedim gitmedim. İlk yurt dışına çıkma girişimim hüsranla bitti.

Aradan bir iki yıl geçti ve okul bitti. Yurt dışında gönüllü projeler ile hem çalışıp hem gezebileceğimi öğrendim.  Bu sefer hiç masraf etmeden yurt dışına gitmenin bir yolunu bulmuştum. Hem yeni mezun biri için iş tecrübesi demekti bu. İlk olarak Azerbaycan'daki kurumdan kabul aldım ardından İtalya'daki kurumdan... İtalya 'ya gitmeyi Kızılhaç'ta gönüllü çalışmayı planlarken... 4 gündür geçmeyen ateş nedeniyle hastaneye gittim ve ne olduysa orada başladı.  Hastaydım ve hastalığımın ne olduğu bilinmiyordu. 4 günden sonra durumum iyice kötüye gitti. Yurt dışına gitmeyi bırak ayakkabılarımı bile giyemez hale gelmiştim. İlk başlarda Behçet dediler ardından kanser... kuruma mail attım ben gelemiyorum hastayım özür dilerim diye.. artık hayallerimden vazgeçmiş ölümü kabullenmeye başlamıştım.  Benimde vaktim buraya kadarmış dedim ama öyle olmadı. :)) 3,5 ay sonrasında iyileştim. Korkulacak bir şeyim olmadığını öğrendim. Önce en dibe çöktüm sonra hayata geri döndüm.  Yerimde durur muyum madem ölmüyorum, gidiyorum ya neresi olursa, ne olursa gidiyorum dedim. Tekrardan başladım başvurulara Arnavutluk'ta bir yerden kabul aldım ve tam olarak iyileşmediğim için başvuru sırasında kuruma durumumu söyledim ''ilaçlarımı alıp gelicem, ben bu projede çalışmak istiyorum'' dedim. Proje başlayana kadar çok daha iyi duruma geldim ve ilaçlarımı yanıma alıp gittim. Asıl ondan sonra başladı seyahat  tutkusu...

Benimki yalnızca yurt dışına çıkma merakıydı. Gitmişken Balkan ülkelerini de gezeyim dedim. Orada kazandığım tüm parayı geziye ayırdım ve Balkanları gezdim. 2 buçuk ay sonrası geriye döndüm. Seyahat mikrobu bir kere girmişti hücrelerime o günden sonra hep bir sonrasının hayalini kurdum. Türkiye 'de gezmeye başladım. Sonra 2.kez Balkanlar turu yaptım.  Yetmedi yetmiyor daha fazlasını istiyorum.  Gitmek, uzaklaşmak, hayatı Sorgulamak, ben ne yapıyorum ya ? diye kendime sorduğum sorulardan kurtulmak istiyorum. Her gün sabah işe gidip masa başında burada ne işim var? mutlu muyum? Sabah karanlıkta uykumdan edilip, tıklım tıklım bindiğim otobüs ile işe gitmek beni mutlu ediyor mu? Tüm gün dört duvar, sadece kitabım var yanımda, sığınabildiğim, okuyup hayallere daldığım. Bu girdaptan çıkmak istediğim bir haldeyim. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı bilmiyorum.  Sadece hayal ediyorum. 

11 Şubat 2022 Cuma

BEN ÖLMEDEN ÖNCE

 Ben Ölmeden Önce 


En son 2019 yılında yapılacaklar listemi güncelledim. Geçen 2 yılda böyle bir listem olduğunu bile unuttum. Pandemi ile monoton geçen hayat, eve kapanmalar derken insan hayallerini bile unutabiliyor. 

Listeme şöyle bir baktımda yapmak istediğim bazı şeylerden vazgeçtim. Bazılarını da zaten yapmışım. Yeni liste yapma zamanı gelmiş..

Go Karta git..

Paintball oyna..

Karaoke yap..

Paraşütle atla..

İstanbul gezini tamamla..

Avrupa Turuna çık..

Doğu Expresi ile seyahat Et...

Karavanla Ege Kıyılarında Gez..

Deniz Kıyısında Bir Kasabaya Taşın..

İngilizceni Akademik Seviyeye Getir..

Doktora Yap..

İspanyolca Öğren..

Gitar Çalmayı Öğren..

Kapadokya'da Balona Bin..

Kamp Yap..

81 İlimizi Gör..

Resim Kursuna Git..

Fotoğraf Makinesi Al..

Fotoğrafçılık Eğitimi Al..

Antalya'ya Taşın..

Likya Yolunu Yürü..

Bir kedi Sahiplen..





 

22 Aralık 2019 Pazar

2019 İZLEDİKLERİM

2019 Muhteviyatı izlediklerim

Diziler

Narcos
Outlander
Hercai
Chernobly
Siempre Bruja
Last Kingdom
White queen
Carnaval Row
Poldark


Filmler

Bizim için Şampiyon
Fallen
Cicero
Bird Box
Newness
Belle
Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu
7. Koğuştaki Mucize


Programlar

Survivor

24 Ağustos 2019 Cumartesi

OLAĞANÜSTÜ BİR GECE

 Olağanüstü Bir Gece / Stefan Zweig

Arka Kapak:

Olağanüstü bir gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak "suç" işler. Böylece yeniden hissetmeye başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece âleminin son atıklarının arasına, " hayatın en dibindeki lağımlara" sürükleyecek, varış noktası ise ruhanî bir uyanış olacaktır.

Kitap Bilgileri:

Yayınevi: iş bankası kültür yayınları
Sayfa sayısı: 69
Baskı yılı: 2019
Yazar: Stefan Zweig

ilk kez bu kitapla zweig okudum. incecik çabuk okunabilecek bir kitap ama elimde o kadar çok dolaştı ki... benimle birlikte gitmediği yer kalmadı.

Kitabın konusu güzeldi. İstediğimiz hayatımı yaşıyoruz yoksa toplumun bize dayattığı hayatımı yaşıyoruz, diye sorgulatan bir kitap...

Zaten kitapta da kahramanın yaşadığı toplumun dayattığı hayattan sınırlarını aşarak başka bir yaşayışa geçişini, kendini bulma durumunu anlatıyor.



Keyifli okumalar....

18 Ağustos 2019 Pazar

BİR ÖMÜR NASIL YAŞANIR ?

Bir Ömür Nasıl Yaşanır? / İlber Ortaylı

Arka Kapak:

''Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.''

İlber Ortaylı yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. ''Herkes kendi talihinin mimarıdır.'' sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.

Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır?

insan hayatı kaç dönemden oluşur ve her bir dönemde neleri tecrübe etmek gerekir?

insan kimden ne öğrenebilir? Kendi kendini yetiştirmek nasıl mümkün olur ?

Bir dil, en iyi nasıl ve ne zaman öğrenilir?

Sorumluluk sahibi bir insan, kendisi veya çocukları için nasıl bir eğitim modeli aramalıdır?

En iyi nasıl seyahat edilir, bir şehir nasıl dolaşılır? Hangi müze, hangi meydan, hangi sokakları görmek için dünyanın bir ucuna kadar gidilebilir?

"Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" , ülkemizin medarıiftiharı olmuş bir tarihçinin gözünden, insanın hayattaki anlam arayışına, bu arayışın tadını nasıl çıkaracağına ve süreç boyunca karşılaşacağı zorluklarla nasıl baş etmesi gerektiğine dair çok özel bir kılavuz...

Kitap Bilgileri:

sayfa sayısı: 285
baskı yılı: 2019
yayınevi: kronik kitap

Rahatça okunabilecek güzel fikirler veren bir kitap. Kitap bölümlere ayrılmış ve içerisinde dinlenmesi gereken müzikler, okunması gereken kitaplar, izlenmesi gereken filmler ve gezilmesi gereken yerlerden bahsedilmiş. Liste halinde verilmiş.

Okurken kıskandığım bazı noktalar oldu. Özellikle küçük yaşta dil öğrenmeye başlaması ve birden fazla dil biliyor olması çok hoşuma gitti. ''Keşke benimde böyle bir fırsatım olsaydı, çevremde dil bilen insanlar olsaydı, bende faydalanabilseydim.'' dedim. Aslında kıskanılabilecek yada örnek alınabilecek çok nokta var.

Seyahat etmekle ilgili fikirlerine de sonuna kadar hak verdim. İnsan azıcıkta olsa rahatını bozmalı ve yollara düşmeli... Farklı ufuklara yol alabilmeli...

Birde şöyle düşünüyorum, bu dünya geçici ve dünyadan göçerken yanımızda sadece anılarımızı getirebileceğiz bu nedenle güzel faydalı şeyler biriktirmeliyiz hafızamızda... Gezip gördüğümüz yerler gibi, iyi insanlar gibi, güzel dostlar gibi, faydalı işler gibi...





Keyifli okumalar...



19 Aralık 2018 Çarşamba

KARDEŞİMİN HİKAYESİ


Zülfü Livaneli / Kardeşimin Hikayesi

Arka Kapak

Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikaye, daha doğrusu hikaye içinde hikaye de böyle başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı'nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.

Kardeşimin Hikayesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.

Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz'in Lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.

Kitap Bilgileri:

Sayfa sayısı: 330
Baskı yılı: 2016
Yayınevi: Doğan Kitap

Kitabı okuması çok zevkliydi. Akıcı bir dili var. Kitabın başlarında baş kahraman kardeşinin hikayesini anlatmaya başladı ve merakla acaba ne oldu, ne söyleyecek diye sonuna kadar bekledim. Sonunda ise hayal kırıklığı yaşadım.
Livaneli'nin bütün kitaplarını okumak istiyorum. Çok sevdiğim bir sanatçı ve yazar.



Keyifli okumalar...




14 Eylül 2018 Cuma

EYVALLAH


Eyvallah/ Hikmet Anıl Öztekin

Arka Kapak:

Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır, bazıları da anlatılmaz. Bazen de anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama edecek kimse yoktur. İşte bu kitap bunun için, dertleşmek için yazıldı. Yalnız olmadığını bil diye yazıldı. Muhabbet için, muhabbetle yazıldı..

Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz;

''Hala dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde...''

Bazen solundan, soluğundan eksilirsin yine de eyvallah dersin...

Kitap Bilgileri:

Sayfa sayısı: 231
Baskı yılı: 2015
Yayın evi: Yakamoz Kitap

Çabuk okunan, akıcı bir kitap. İçinde şiirlerin yanı sıra kısa kısa bilgi ve mesaj veren hikayeler yer alıyor. Ders almasını bilen için öğretici ve düşündürücü... Bu yönüyle severek okudum.

Kitaptan alıntılar:

Biz eyvallah diyelim de açacaksa Allah açsın o kapıyı, nasipse Allah açsın o gönlü bize. O soktu mu bizi bir kapıdan içeri, feryat figan yeri değil, cennet yeri eyler...

Namaz kılıyordum ama kalbim ne kadar eğiliyordu secdeye. Kalbimi de katıyor muydum namaza? Dünyalık ne varsa ''Allah-u Ekber'' dediğimde bırakabiliyor muydum bir kenara? Namazdan sonra bende ne kalıyordu? O huşuyu arıyordum kendime sorularımda..

Gönlümün imtihan edilmesinden Allah'a sığınırım.



İyi okumalar...





11 Haziran 2018 Pazartesi

HAYAT KISA MUTLU OLMAYI İHMAL ETME

 
Hayat Kısa Mutlu Olmayı İhmal Etme
 
Arka Kapak:

C.Cengiz Çevik'in Yunanca aslından çevirisi ve editörlüğünde Marcus Aurelius'un sözlerinden derlenmiştir.

''Hiçbir yer yoktur ki, bir insan orada kendi zihninden daha huzurlu olabilsin...

Dolayısıyla daima kendine çekil ve kendini yenile.''

Kitap Bilgileri:

Yayın evi: Aylak Adam Kültür ve Sanat Yayıncılık
Basım yılı: 2015
Sayfa sayısı: 125

Kitabı açıkçası sınava hazırlandığım şu dönemde kendimi motive etmek için almıştım. Arada sırada elime alıp birkaç satır okuyordum. Zaten bir anda okunacak bir kitap hiç değil. Bazı kısımlarını okurken üzerine düşündüğüm ya da hayallere daldığım olduğu gibi bazen de okuduklarımdan hiçbir şey anlamadım.

Kitaptan Alıntılar:

Başkasının yanlışını olduğu yerde bırakmalısın.

En iyi intikam türü onlar gibi olmamaktır.

Senin içinde bile bir düzen varken, bütün evrenin içinde bir düzensizlik olabilir mi?

Ben kendi payıma, bana uygun olanı yapıyorum, diğer şeyler beni bundan alıkoyamaz.

Sadece yoluna düşeni sev ve senin kaderin olanı. Bundan daha fazla ne yakışır sana?

Yaşam öven içinde kısa övülen için de, hatırlayan içinde kısa hatırlanan için de.

Karakterin kusursuz hale gelmesi şudur: her günü son günmüş gibi yaşamak, duyarsız olmadan ve yapmacıksız.

Sende olmayan şeye sahip olduğunun hayalini kurma! Sahip olduklarının en büyük lütuflar olduğunu düşün ve onlar sende olmasa nelerden mahrum olacağını düşün.

Keyifli okumalar...

4 Ocak 2018 Perşembe

FESLEĞEN

Fesleğen / Hikmet Anıl Öztekin

Arka Kapak:

Bir olana meftun o kızın hikayesi...

Merhaba ben Fesleğen.
Kalemimi kağıdımı hazırladım ve küçük bir yüreğin içine sığabilecek ne varsa anlatacağım.
Doğduğu topraklardan uzakta bir yerde güneş görmeye çalışan küçük bir fidan görürseniz bir gün sulayın olur mu? Yağan yağmur ancak gözyaşlarına yetebilir çünkü. Yeni yeşermiş bir fidanın bir Allah dostundan başka neyi olabilir ki. Sevin onu olur mu? Ve lütfen sevenleri ayırmayın olur mu?

Kitap Bilgileri:

Yazar: Hikmet Anıl Öztekin
Yayın evi: Hayykitap
Baskı yılı: 2017
Sayfa Sayısı: 215

Kitabı okumaya başladığımda konusu hakkında hiçbir fikrim yoktu aslında... ama okudukça kitabı sevmeye başladım. Konusu her ne kadar aşk olsa da asıl aşk Allah'a olandır şeklinde bir çıkarımda bulunabiliriz. Kısaca güzel ve okuması zevkli bir kitap.

Güzel günlerin geleceğine inanıyorum. Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.

Babam bana Elif harfini anlatırken, ''O dosdoğru bir yoldur kızım, sevmelerin de, samimiyetlerin de, ibadetlerin de en güzeli o harfin içine gizlenmiştir. Başına ne gelirse gelsin sen o dosdoğru yoldan ayrılma, vardır bunda da bir hikmet de, o yoldan ayrılma kızım'' demişti.

Biriktirir biriktirir dururdum içimde.
Sanki bir gün biri gelip tamamlayacakmış gibi...


Keyifli okumalar...

29 Aralık 2017 Cuma

2017 KİTAPLARIM / OKUDUKLARIM

2017 KİTAPLARIM / OKUDUKLARIM


Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da okuduğum kitapları bu yazımda paylaşıyorum. Geçen yılki yazım için buraya tık tık... Çok fazla kitap okuyamasam da, genel olarak okumayı seviyorum ve bulduğum her fırsatta kitaplarıma koşuyorum. Canım sıkıldığında, moralim bozuk olduğunda elime bir kitap alıp tüm dertlerimden uzaklaşıyorum.

Şimdi sırasıyla yıl boyunca okuduğum kitaplar ve hangi ülkelerin yazarlarına ait olduklarını yazıyorum.

1. Zahir - Paulo Coelho - Brezilya tık tık

2. Pıedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım - Paulo Coelho - Brezilya tık tık

3. Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer - Laurent Gounelle - Fransa tık tık

4. Elif Gibi Sevmek - Hikmet Anıl Öztekin - Türkiye tık tık

5. Hayalperestler - Patti Smith - Amerika tık tık

6. Bir Sabun Köpüğüdür Hayat - Osho - Hindistan tık tık

7. Sen On Yedi Yaşımsın - Miraç Çağrı Aktaş - Türkiye tık tık

8. Kujo - Stephen King - Amerika tık tık

9. Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri - Mehmet Genç - Türkiye tık tık

10. Küçük Prens - Antoine de Saint Exupery - Fransa tık tık

11. Allah De Ötesini Bırak - Uğur Koşar - Türkiye tık tık

12. Seyahat Sanatı - Alain de Botton - İsviçre tık tık

13. Genç Werther'in Acıları - Goethe - Almanya tık tık

14. Serenad Zülfü Livaneli Türkiye tık tık

15. Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 2 - Mehmet Genç - Türkiye tık tık

16. Ermiş - Halil Cibran - Lübnan tık tık





24 Kasım 2017 Cuma

ERMİŞ

Ermiş / Halil Cibran


Arka Kapak:

''İnsan için tüm amaçlarını susuzluktan çatlamış dudaklara ve tüm yaşamı bir çeşmeye dönüştüren bir armağandan daha büyüğü yoktur kuşkusuz. Benim şerefim ve ödülüm işte bu armağanda yatıyor. Ne zaman içmek için çeşmeye gelsem, diri suyun kendisini susamış bulmamda...''

Yıllar boyu kendisine yurt olan kentten ayrılırken, Ermiş'ten geride bıraktığı halka hitap etmesi istenir. Kent halkı ona aşk, evlilik, suç, ölüm, güzellik ve daha pek çok konuda sorular yöneltir. Aldıkları karşılık, hoşgörü ve sevginin biçimlendirdiği bir insan yaşamı üzerine hazine değerindeki öğütlerdir. Haklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun, dimdik ayakta duranla düşmüşün aslında aynı insan olduğu bir yaşamdır bu...



Kitap Bilgileri:

Orjinal adı: The Prophet
Yazar: Halil Cibran
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Baskı yılı: 2017
Sayfa sayısı: 54

Kısa sürede zevkle okunabilecek, incecik bir kitap. Yazar farklı konulara, ayrı ayrı başlıklar altında kısa cevaplar vermiş. İçerisinde barındırdığı anlamlar muhteşem... Kitaptan birkaç kısa alıntı ekliyorum.

Uzundu surları arasında geçirdiğim çile günleri, uzundu yapayalnız geceler; kim çile ve yalnızlığını geride bırakabilir ki içi sızlamadan?

Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.

Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın göreceksiniz, aslında, bir zamanlar neşe kaynağınız olan için ağlamaktasınız.

Keyifli okumalar...



15 Kasım 2017 Çarşamba

ROTASIZ SEYYAH YOL HİKAYELERİ 2

Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 2 / Mehmet Genç


Arka Kapak:

Dünyayı karış karış gezmeye başlayıp, kısa sürede Rotasız Seyyah adıyla internette fenomen haline gelen, fotoğraf projeleriyle gerek yurt içinde, gerekse BBC, The Telegraph ve Der Spiegel gibi gazete ve dergilerde adından söz ettiren Mehmet Genç, büyük beğeni toplayan ilk kitabının ardından yeni maceralarıyla bir kez daha okurların karşısına çıkıyor.

Bu kitabı okurken Tacikistan'ın Pamir Dağları'nda yaşayan Pamir Kırgızı Türklerinin çadırlarına misafir olup, Kırgızistan'daki 7134 metre rakımlı ,Lenin Zirvesi'ne tırmanacak, Afganistan'daki bir Taliban karagahına girip, belki en az Mehmet kadar korkup heyecanlanacaksınız. İran polisleri tarafından ajan olduğu düşünülerek sorguya çekildiğinde şaşkınlığınızı gizleyemeyecek, çadırlarda yaşayan Kaşkay Türkleriyle yaptığı Türkçe sohbetlere dahil olduğunuzda ise yüzünüzün güldüğünü fark edeceksiniz.

Ve öyle umuyoruz ki Mehmet'le beraber siz de gezecek, bolca görecek ve çok şey öğreneceksiniz...

Kitap Bilgileri:

Yazar: Mehmet Genç
Yayın evi: Ephesus Travel
Baskı yılı: 2017
Sayfa sayısı: 367

Kitabın 1.sini okumuştum ve 2. kitabı da çıkınca alıp okudum. Yazarın internette zaten takipçisi olduğum için az çok kitap hakkında bilgi sahibiydim. Kitabı da zevkle okudum. Yazarın gezip gördüğü yerler hakkında bilgi verip, başından geçen olayları anlattığı güzel bir kitap.

Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 1 yorumu için buraya tık tık...

Keyifli okumalar...


21 Ekim 2017 Cumartesi

BKM KİTAP ALIŞVERİŞİM

BKM Kitap Alışverişim

Bu alışverişimde Mehmet Genç'in Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri kitabının 2. sini aldım. 1. kitabı daha önceki alışverişimde almıştım ve okumuştum. Rotasız Seyyah yol hikayeleri 1 yorumu için buraya tık tık... Rotasız Seyyah 2. kitap yorumu için buraya tık tık...

Ransom Riggs'in Gölge Şehir Bayan Peregrıne'in Tuhaf Çocukları isimli kitabını aldım. Bu kitabında 1.sini okumuştum.

Hikmet Anıl Öztekin'in Fesleğen isimli kitabını aldım.

Halil Cibran'ın Ermiş isimli kitabını da aldım. Yorumu için buraya tık tık...

Alışverişimde yine hediye kitap ayraçları gönderilmiş.

Daha önceki BKM Kitap alışverişim için buraya tık tık...

7 Ekim 2017 Cumartesi

SERENAD

Serenad / Zülfü Livaneli  

 Arka Kapak:

''Eğer Nobel organizasyonunun her yıl tek kitaba ödül verme refleksi olsaydı Zülfü Livaneli'nin bu son romanı o ödülü oy birliği ile hak ederdi... Serenad, İtalyan yönetmen Giuseppe Tornatore'nin Cinema Paradiso filmi kadar duygu yüklü, nakış gibi işlenmiş bir roman... Öte yandan Steven Spielberg'in Holocaust filmi kadar sert ve çarpıcı...''

Selahattin Duman, Vatan

''Serenad yaşam musikisinin gür eseri. Bir sevgi çağrısıyla başlıyor, bir dokunaklı sonat gibi gelişiyor, bir çağın güçlü senfonisi olarak okurlarını büyülüyor. Bir Livaneli klasiği...''

Talat Halman

''Serenad, Türk edebiyatında kalıcılaşacağı gibi, dünya edebiyatında da önemli bir yapıt olarak yerini alacaktır.''

Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Her şey 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde hakla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar.

1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan 60 yıllık dokunaklı bir aşk hikayesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin sırları da öğrenir.

Yüz binlerce okurun ellerinden bırakmadan okuduğu Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz dengesi.

Kitap Bilgileri:

Yazar: Zülfü Livaneli
Yayın evi: Doğan Kitap
Baskı yılı: 2011
Sayfa sayısı: 407

Daha önce hiç Zülfü Livaneli okumamış biri olarak Serenad isimli kitabıyla Livaneli okumaya karar verdim. Yazarı sanatçı kişiliği ile biliyordum, bir de yazar kişiliği ile tanımış oldum. Gerçekten çok beğendiğim, hayran kaldığım bir eser oldu, Serenad benim için...Diğer kitaplarını da en yakın zamanda okuyacağım. Kitap konu olarak içinde aşk, tarih gibi konuları barındırıyor. Arka kapakta yazdığı gibi 60 yıllık aşk hikayesi beni çok etkiledi. Şimdiki zaman aşklarının yanında düşünüce, bir insanın birisini 60 yıl sevmesi nedirnasıl bir sevdadır 


Keyifli okumalar...

4 Eylül 2017 Pazartesi

HABABAM SINIFI MÜZESİ

Hababam Sınıfı Müzesi


Bayram tatilini fırsat bilip, Hababam Sınıfı Müzesine küçük bir gezinti yaptım. Avrupa yakasında olduğum içinde Eminönün'den vapurla karşıya geçip Üsküdar sahilde Mihrimah Sultan Camii önündeki duraklardan kalkan 11T nolu otobüsle müzenin bulunduğu Validebağ korusu içinde yer alan Adile Sultan Kasrı'na gittim. 


Adile Sultan Kasrı'nın giriş katında, sol taraftaki oda müzeye çevrilmiş. Müzeye giriş ücreti 2 TL. Müze hafta içi her gün 08.00-17.00 saatleri arası açık.


Müzede Hafize Ana, İnek Şaban, Mahmut Hoca gibi karakterlerin bal mumu heykelleri bulunuyor. Sıraların üzerinde ise diğer oyuncuların isimlerinin de yazılı olduğu resimli kartonetler var.


Müzeye çevrilen oda ve yemek yenilen bölüm dışında Adile Sultan Kasrının üst katı ziyarete kapalıydı.




27 Haziran 2017 Salı

BİR SABUN KÖPÜĞÜDÜR HAYAT

Bir Sabun Köpüğüdür Hayat / Osho

  Arka Kapak:

Hayatın her bir anı önemlidir. Ve hiçbir an diğerinden daha az ya da daha çok değerli sayılamaz. Mutluluğu bulmak için belirli bir anı beklemek boşunadır. Bunun farkında olanlar her anı mutluluğa dönüştürebilirler. Doğru fırsat için bekleyenler ise, o fırsatın kendisini kaybederler. Yaşamın tamamlanması tek bir seferde elde edilemez, bu kocaman bir yığın değildir. Aksine, her bir anın içinde küçük parçalar halinde keşfedilecektir.

Kitap Bilgileri:

Özgün adı: Life is a Soap Bubble
Çeviren: Eda Aksan
Yayınevi: Omega
Sayfa sayısı: 176
Baskı yılı:2017

Öncelikle kitap kişisel gelişim tarzında bir kitap. İnsanı yaşadığı hayat üzerine düşündüren, faydalı bir kitap diyebilirim. Kısacası kitabı beğendim. Bu tarzda bir şeyler okumaya ihtiyacım vardı. 

Kitaptan Alıntılar:

Arzuların tutsağı olan bir insan ile kafese kapatılmış bir kuş arasında hiçbir fark yoktur.

Karanlıkla ilgili endişelenmeyi bırakın ve ışığı açın. Sadece karanlığı düşünen insanlar aydınlığı asla bulamazlar.

Dua nedir? Sevgi ve teslim olmaktır. Sevginin olmadığı yerde duada olamaz.

Mutluluğu bulmak için belirli bir anı beklemek boşunadır. Bunun farkında olanlar her anı mutluluğa dönüştürebilirler.

Dünya bir aynadır. Başkalarında gördüğümüz kendi yansımamızdan başka bir şey değildir.

Yaşama gözlerini güneşe kapamış bir adam gibi davrandık. O halde hendeklere takılıyor olmamıza şaşırmalı mıyız? Gözlerimizi açtığımız an tüm karanlık kaybolacak.

Mutluluk her yerde, ama herkes onu deneyimleyecek kalbe sahip değil. Bugüne dek, kalbini onu deneyimlemeye açmamış kimse onu bulamamıştır. Bu özel bir yere ya da şartlara sahip olmakla ilgili değildir.

Huzur arayın. Ama unutmayın, onu eğer önce kendi içinizde bulmazsanız, başka hiçbir yerde bulamazsınız.

Sevgi yaşamın ruhudur. İçinde sevgi olmayan biri üzeri etle kaplı bir kemik yığınından başka bir şey değildir.

Yaşam yolunda dikenler olduğu doğrudur, ama onları sadece çiçekleri görmeyen kişiler görebilir.

Kalbinde hiç sevgi barındırmayan bir insan yoksuldur, zayıftır, umutsuz vakadır.

Keyifli okumalar... :)


14 Nisan 2017 Cuma

D&R ALIŞVERİŞİM

D&R ALIŞVERİŞİ 

Geçen hafta sonu D&R mağazasına gittim. Kitap almamayı ve elimdekileri okumayı planladığım halde kardeşimle beraber resimdekileri aldık.

Uzun bir yolculuğa çıkmayı planlıyorum ve orada okumak için Osho'nun Bir Sabun Köpüğüdür Hayat isimli kitabını aldım. Yanında da kapak resminde Bob Marley'in olduğu bir not defteri aldım. Belki içine seyahatle ilgili notlar yazarım. 

Kardeşimde Miraç Çağrı Aktaş'ın Sen On Yedi Yaşımsın ve Stephen King'in Kujo isimli kitabını aldı. Tabiki bu kitapları bende okurum.

Bir Sabun Köpüğüdür Hayat yorumu için buraya tık tık

Sen On Yedi Yaşımsın yorumu için buraya tık tık...

Kujo yorumu için buraya tık tık...