10 Ağustos 2024 Cumartesi
MEDİNE MÜDAFAASI - Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa
15 Temmuz 2024 Pazartesi
DEĞİRMEN
31 Aralık 2022 Cumartesi
2022 DİNLEDİKLERİM
Şimdiye kadar dinlediğim şarkılar hakkında bir yazı yazmamıştım ama bu yıl içimden böyle bir şeyler yazmak geldi. İlber Ortaylı gençlere tavsiyeler şeklinde bir konuşmasında 3.sırada müzikten bahsediyordu ve ''lütfen müziksiz geçen bir günününüz olmasın'' diyordu. Neden müziksiz bir gün geçirmemeliyiz, bizim için önemi nedir ki? diye düşünmüştüm ve şu cevaba ulaştım. Müzik dinlemek insanlarda bir çeşit sakinleştirici etkisi yapıyor.
Neredeyse her gün müzik dinleyen biri olarak bu yıl en fazla dinlediğim müzikleri not ettim. Bana iyi gelen şarkılar listesi hazırladım.
Madrigal- Seni Dert Etmeler
Hüsnü Arkan- Kırık Hava
Bulutsuzluk Özlemi- Sözlerimi Geri Alamam
Suavi- Hasret Türküsü
Haluk Levent- Elfida
Can Koç- Gökyüzünü Tutamam
Cengiz Özkan- Efkar
Buray- Sahiden
Cem Adrian- Kül
Buray- Kış Bahçeleri
Hayko Cepkin- Bertaraf Et
Özgür Çevik- Affedebilsem Kendimi
Bijelo Dugme- Durdevdan Je
Nedeljko Bajic Baja- Vredna Cekanja
Bu yıl dilime dolanan kafamda sürekli tınlayan şarkılar bunlardı. Hepsini dinlemekte çok keyifliydi.
9 Nisan 2022 Cumartesi
SEYAHAT ETMEK
Şu sıralar kendime sıkça "Bu hayatta ne yapmak istiyorum?" ya da "Bu hayatı nasıl sürdürmek istiyorum?" diye soruyorum. Aslında cevap çok basit ama harekete geçmek o kadar zor geliyor ki.. Belki de ömür boyu hep aynı hayalle yaşayacağım ama vardığım nokta hep aynı kalacak kim bilir..?
Benim en büyük hayallerimden biri seyahat etmek, yalnızca bulunduğum noktadan başka bir noktaya gitmek değil de içime döndüğüm, kendimi sorguladığım bir durum aynı zamanda.
Aslında seyahat tutkusu ilk olarak lise yıllarında okuma dersinde arkadaşımdan ödünç aldığım Sibel Buğdaycı'nın 'Sakin ol! Her şey mümkün' isimli kitabını okumamla başladı. O yıllarda bir kitaba verecek param dahi yoktu, ya kütüphaneden ödünç alırdım ya arkadaşlarımdan. Kitapta Sibel Buğdaycının Latin Amerika'daki yolculuğu ve Latin Amerikalıların ne kadar sakin ve mutlu oldukları, yazarın bir olay karşısında acele ettiğinde sakin olması için yerlilerin sıkça telkinde bulunduklarını anlatıyordu. Latin Amerika'ya karşı olmasa da seyahat etmeye karşı bende bir sempati bıraktı bu kitap. Hayretler içinde okudum çünkü kitapta anlatılanlar gerçekti ve bu benim için inanılmaz bir şeydi. Bir kadın tek başına bilmediği bir ülkeye gidiyor ve seyahat ediyor. Benim için o yaşlarda yaşadığım ilçe dışına tek başıma gitmek bile imkansızdı. Bu kitapla birlikte hayaller kurmaya başladım. Sonrasında yurt dışına gitmekle ilgili hayallerim üniversiteye gidene kadar ertelendi. Üniversitede Erasmus ile bir yerlere gidilebileceğini öğrenmiştim. Uzun araştırmalar sonrası okuduğum bölümde sadece staj için Erasmus olduğunu, staj yerini kendim bulmam gerektiğini öğrendim. Başladım bulduğum her yere staj için mail atmaya ve İngiltere'de bir staj yeri ayarladım. Her şey çok güzeldi ancak başvuru tarihlerinin son gününde başvuruların başladığını öğrenmiştim ve ben o gün acele ile staj için olan formu değilde eğitim için olan Erasmus formunu doldurup teslim etmişim. O günün akşamı farkına vardım ve ertesi gün yanlışımı düzeltmek için gittiğimde sürenin dolduğunu söyledi oradaki görevli, kendimi ağlamamak için zor tutsam da başladım ağlamaya.. aylarca staj yeri bulmak için emek harcadım ve sırf bir form yüzünden sınava giremiyordum. Neyse halime acıdılar da sorun çözüldü. Söylediğim tek söz şuydu "Sınava girip kaybetseydim bu kadar canım yanmazdı." Sınava girdik belli bir puanı da aldık ama okulun verdiği ödenek uçak bileti dışında pek bir işe yaramıyordu. Daha önce İngiltere'ye gitmiş biriyle görüştüm aynı bölümden... O da maddi durumun yoksa gitme dedi . Fazlasıyla motivasyonumu kırdı. Çevrenizden böyle insanları uzaklaştırın, kendi doğrularınız olsun hayatta.. Ailemden bir destekte istemediğimden vazgeçtim. Sınavı kazanamadım dedim gitmedim. İlk yurt dışına çıkma girişimim hüsranla bitti.
Aradan bir iki yıl geçti ve okul bitti. Yurt dışında gönüllü projeler ile hem çalışıp hem gezebileceğimi öğrendim. Bu sefer hiç masraf etmeden yurt dışına gitmenin bir yolunu bulmuştum. Hem yeni mezun biri için iş tecrübesi demekti bu. İlk olarak Azerbaycan'daki kurumdan kabul aldım ardından İtalya'daki kurumdan... İtalya 'ya gitmeyi Kızılhaç'ta gönüllü çalışmayı planlarken... 4 gündür geçmeyen ateş nedeniyle hastaneye gittim ve ne olduysa orada başladı. Hastaydım ve hastalığımın ne olduğu bilinmiyordu. 4 günden sonra durumum iyice kötüye gitti. Yurt dışına gitmeyi bırak ayakkabılarımı bile giyemez hale gelmiştim. İlk başlarda Behçet dediler ardından kanser... kuruma mail attım ben gelemiyorum hastayım özür dilerim diye.. artık hayallerimden vazgeçmiş ölümü kabullenmeye başlamıştım. Benimde vaktim buraya kadarmış dedim ama öyle olmadı. :)) 3,5 ay sonrasında iyileştim. Korkulacak bir şeyim olmadığını öğrendim. Önce en dibe çöktüm sonra hayata geri döndüm. Yerimde durur muyum madem ölmüyorum, gidiyorum ya neresi olursa, ne olursa gidiyorum dedim. Tekrardan başladım başvurulara Arnavutluk'ta bir yerden kabul aldım ve tam olarak iyileşmediğim için başvuru sırasında kuruma durumumu söyledim ''ilaçlarımı alıp gelicem, ben bu projede çalışmak istiyorum'' dedim. Proje başlayana kadar çok daha iyi duruma geldim ve ilaçlarımı yanıma alıp gittim. Asıl ondan sonra başladı seyahat tutkusu...
Benimki yalnızca yurt dışına çıkma merakıydı. Gitmişken Balkan ülkelerini de gezeyim dedim. Orada kazandığım tüm parayı geziye ayırdım ve Balkanları gezdim. 2 buçuk ay sonrası geriye döndüm. Seyahat mikrobu bir kere girmişti hücrelerime o günden sonra hep bir sonrasının hayalini kurdum. Türkiye 'de gezmeye başladım. Sonra 2.kez Balkanlar turu yaptım. Yetmedi yetmiyor daha fazlasını istiyorum. Gitmek, uzaklaşmak, hayatı Sorgulamak, ben ne yapıyorum ya ? diye kendime sorduğum sorulardan kurtulmak istiyorum. Her gün sabah işe gidip masa başında burada ne işim var? mutlu muyum? Sabah karanlıkta uykumdan edilip, tıklım tıklım bindiğim otobüs ile işe gitmek beni mutlu ediyor mu? Tüm gün dört duvar, sadece kitabım var yanımda, sığınabildiğim, okuyup hayallere daldığım. Bu girdaptan çıkmak istediğim bir haldeyim. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı bilmiyorum. Sadece hayal ediyorum.
11 Şubat 2022 Cuma
BEN ÖLMEDEN ÖNCE
Ben Ölmeden Önce
En son 2019 yılında yapılacaklar listemi güncelledim. Geçen 2 yılda böyle bir listem olduğunu bile unuttum. Pandemi ile monoton geçen hayat, eve kapanmalar derken insan hayallerini bile unutabiliyor.
Listeme şöyle bir baktımda yapmak istediğim bazı şeylerden vazgeçtim. Bazılarını da zaten yapmışım. Yeni liste yapma zamanı gelmiş..
Go Karta git..
Paintball oyna..
Karaoke yap..
Paraşütle atla..
İstanbul gezini tamamla..
Avrupa Turuna çık..
Doğu Expresi ile seyahat Et...
Karavanla Ege Kıyılarında Gez..
Deniz Kıyısında Bir Kasabaya Taşın..
İngilizceni Akademik Seviyeye Getir..
Doktora Yap..
İspanyolca Öğren..
Gitar Çalmayı Öğren..
Kapadokya'da Balona Bin..
Kamp Yap..
81 İlimizi Gör..
Resim Kursuna Git..
Fotoğraf Makinesi Al..
Fotoğrafçılık Eğitimi Al..
Antalya'ya Taşın..
Likya Yolunu Yürü..
Bir kedi Sahiplen..
22 Aralık 2019 Pazar
2019 İZLEDİKLERİM
Diziler
Narcos
Outlander
Hercai
Chernobly
Siempre Bruja
Last Kingdom
White queen
Carnaval Row
Poldark
Filmler
Bizim için Şampiyon
Fallen
Cicero
Bird Box
Newness
Belle
Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu
7. Koğuştaki Mucize
Programlar
Survivor
24 Ağustos 2019 Cumartesi
OLAĞANÜSTÜ BİR GECE
Olağanüstü bir gece, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimin hikâyesidir. Sıradan bir pazar gününü at yarışlarında geçirirken, belki de ilk kez burjuva ahlakından saparak "suç" işler. Böylece yeniden hissetmeye başladığını, kötücül ve ateşli hazları olan gerçek bir insan olduğunu fark eder. İçindeki haz dolu esrime, aynı günün akşamında onu gece âleminin son atıklarının arasına, " hayatın en dibindeki lağımlara" sürükleyecek, varış noktası ise ruhanî bir uyanış olacaktır.
Kitap Bilgileri:
Yayınevi: iş bankası kültür yayınları
Sayfa sayısı: 69
Baskı yılı: 2019
Yazar: Stefan Zweig
ilk kez bu kitapla zweig okudum. incecik çabuk okunabilecek bir kitap ama elimde o kadar çok dolaştı ki... benimle birlikte gitmediği yer kalmadı.
Kitabın konusu güzeldi. İstediğimiz hayatımı yaşıyoruz yoksa toplumun bize dayattığı hayatımı yaşıyoruz, diye sorgulatan bir kitap...
Zaten kitapta da kahramanın yaşadığı toplumun dayattığı hayattan sınırlarını aşarak başka bir yaşayışa geçişini, kendini bulma durumunu anlatıyor.
Keyifli okumalar....
18 Ağustos 2019 Pazar
BİR ÖMÜR NASIL YAŞANIR ?
''Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.''
İlber Ortaylı yediden yetmişe herkesin faydalanacağı, bilge şahsiyetinden ve yaşam tecrübesinden süzülen tavsiyelerden oluşan bir eserle karşımızda. İlber Hoca bu kitapta, bir insanın, çocukluktan itibaren hayatın hemen her alanında ihtiyaç duyacağı çözümleri nasıl bulabileceğini örnekler vererek anlatıyor. ''Herkes kendi talihinin mimarıdır.'' sözünü hatırlatarak, kendi yolunu çizmenin ne anlama geldiğini tüm kritik noktalarıyla yorumluyor.
Bir ömrü hakkıyla yaşayabilmek ve yaşanan her andan tat alabilmek için önce ne lazımdır?
insan hayatı kaç dönemden oluşur ve her bir dönemde neleri tecrübe etmek gerekir?
insan kimden ne öğrenebilir? Kendi kendini yetiştirmek nasıl mümkün olur ?
Bir dil, en iyi nasıl ve ne zaman öğrenilir?
Sorumluluk sahibi bir insan, kendisi veya çocukları için nasıl bir eğitim modeli aramalıdır?
En iyi nasıl seyahat edilir, bir şehir nasıl dolaşılır? Hangi müze, hangi meydan, hangi sokakları görmek için dünyanın bir ucuna kadar gidilebilir?
"Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" , ülkemizin medarıiftiharı olmuş bir tarihçinin gözünden, insanın hayattaki anlam arayışına, bu arayışın tadını nasıl çıkaracağına ve süreç boyunca karşılaşacağı zorluklarla nasıl baş etmesi gerektiğine dair çok özel bir kılavuz...
Kitap Bilgileri:
sayfa sayısı: 285
baskı yılı: 2019
yayınevi: kronik kitap
Rahatça okunabilecek güzel fikirler veren bir kitap. Kitap bölümlere ayrılmış ve içerisinde dinlenmesi gereken müzikler, okunması gereken kitaplar, izlenmesi gereken filmler ve gezilmesi gereken yerlerden bahsedilmiş. Liste halinde verilmiş.
Okurken kıskandığım bazı noktalar oldu. Özellikle küçük yaşta dil öğrenmeye başlaması ve birden fazla dil biliyor olması çok hoşuma gitti. ''Keşke benimde böyle bir fırsatım olsaydı, çevremde dil bilen insanlar olsaydı, bende faydalanabilseydim.'' dedim. Aslında kıskanılabilecek yada örnek alınabilecek çok nokta var.
Seyahat etmekle ilgili fikirlerine de sonuna kadar hak verdim. İnsan azıcıkta olsa rahatını bozmalı ve yollara düşmeli... Farklı ufuklara yol alabilmeli...
Birde şöyle düşünüyorum, bu dünya geçici ve dünyadan göçerken yanımızda sadece anılarımızı getirebileceğiz bu nedenle güzel faydalı şeyler biriktirmeliyiz hafızamızda... Gezip gördüğümüz yerler gibi, iyi insanlar gibi, güzel dostlar gibi, faydalı işler gibi...
Keyifli okumalar...
19 Aralık 2018 Çarşamba
KARDEŞİMİN HİKAYESİ
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikaye, daha doğrusu hikaye içinde hikaye de böyle başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı'nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikayesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz'in Lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
Kitap Bilgileri:
Sayfa sayısı: 330
Baskı yılı: 2016
Yayınevi: Doğan Kitap
Kitabı okuması çok zevkliydi. Akıcı bir dili var. Kitabın başlarında baş kahraman kardeşinin hikayesini anlatmaya başladı ve merakla acaba ne oldu, ne söyleyecek diye sonuna kadar bekledim. Sonunda ise hayal kırıklığı yaşadım.
Livaneli'nin bütün kitaplarını okumak istiyorum. Çok sevdiğim bir sanatçı ve yazar.
Keyifli okumalar...
14 Eylül 2018 Cuma
EYVALLAH
Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır, bazıları da anlatılmaz. Bazen de anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama edecek kimse yoktur. İşte bu kitap bunun için, dertleşmek için yazıldı. Yalnız olmadığını bil diye yazıldı. Muhabbet için, muhabbetle yazıldı..
Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz;
''Hala dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde...''
Bazen solundan, soluğundan eksilirsin yine de eyvallah dersin...
Kitap Bilgileri:
Sayfa sayısı: 231
Baskı yılı: 2015
Yayın evi: Yakamoz Kitap
Çabuk okunan, akıcı bir kitap. İçinde şiirlerin yanı sıra kısa kısa bilgi ve mesaj veren hikayeler yer alıyor. Ders almasını bilen için öğretici ve düşündürücü... Bu yönüyle severek okudum.
Kitaptan alıntılar:
Biz eyvallah diyelim de açacaksa Allah açsın o kapıyı, nasipse Allah açsın o gönlü bize. O soktu mu bizi bir kapıdan içeri, feryat figan yeri değil, cennet yeri eyler...
Namaz kılıyordum ama kalbim ne kadar eğiliyordu secdeye. Kalbimi de katıyor muydum namaza? Dünyalık ne varsa ''Allah-u Ekber'' dediğimde bırakabiliyor muydum bir kenara? Namazdan sonra bende ne kalıyordu? O huşuyu arıyordum kendime sorularımda..
Gönlümün imtihan edilmesinden Allah'a sığınırım.
İyi okumalar...
11 Haziran 2018 Pazartesi
HAYAT KISA MUTLU OLMAYI İHMAL ETME
C.Cengiz Çevik'in Yunanca aslından çevirisi ve editörlüğünde Marcus Aurelius'un sözlerinden derlenmiştir.
''Hiçbir yer yoktur ki, bir insan orada kendi zihninden daha huzurlu olabilsin...
Dolayısıyla daima kendine çekil ve kendini yenile.''
Kitap Bilgileri:
Yayın evi: Aylak Adam Kültür ve Sanat Yayıncılık
Basım yılı: 2015
Sayfa sayısı: 125
Kitabı açıkçası sınava hazırlandığım şu dönemde kendimi motive etmek için almıştım. Arada sırada elime alıp birkaç satır okuyordum. Zaten bir anda okunacak bir kitap hiç değil. Bazı kısımlarını okurken üzerine düşündüğüm ya da hayallere daldığım olduğu gibi bazen de okuduklarımdan hiçbir şey anlamadım.
Kitaptan Alıntılar:
Başkasının yanlışını olduğu yerde bırakmalısın.
En iyi intikam türü onlar gibi olmamaktır.
Senin içinde bile bir düzen varken, bütün evrenin içinde bir düzensizlik olabilir mi?
Ben kendi payıma, bana uygun olanı yapıyorum, diğer şeyler beni bundan alıkoyamaz.
Sadece yoluna düşeni sev ve senin kaderin olanı. Bundan daha fazla ne yakışır sana?
Yaşam öven içinde kısa övülen için de, hatırlayan içinde kısa hatırlanan için de.
Karakterin kusursuz hale gelmesi şudur: her günü son günmüş gibi yaşamak, duyarsız olmadan ve yapmacıksız.
Sende olmayan şeye sahip olduğunun hayalini kurma! Sahip olduklarının en büyük lütuflar olduğunu düşün ve onlar sende olmasa nelerden mahrum olacağını düşün.
Keyifli okumalar...
4 Ocak 2018 Perşembe
FESLEĞEN
Fesleğen / Hikmet Anıl Öztekin
Arka Kapak:Bir olana meftun o kızın hikayesi...
Merhaba ben Fesleğen.
Kalemimi kağıdımı hazırladım ve küçük bir yüreğin içine sığabilecek ne varsa anlatacağım.
Doğduğu topraklardan uzakta bir yerde güneş görmeye çalışan küçük bir fidan görürseniz bir gün sulayın olur mu? Yağan yağmur ancak gözyaşlarına yetebilir çünkü. Yeni yeşermiş bir fidanın bir Allah dostundan başka neyi olabilir ki. Sevin onu olur mu? Ve lütfen sevenleri ayırmayın olur mu?
Kitap Bilgileri:
Yazar: Hikmet Anıl Öztekin
Yayın evi: Hayykitap
Baskı yılı: 2017
Sayfa Sayısı: 215
Kitabı okumaya başladığımda konusu hakkında hiçbir fikrim yoktu aslında... ama okudukça kitabı sevmeye başladım. Konusu her ne kadar aşk olsa da asıl aşk Allah'a olandır şeklinde bir çıkarımda bulunabiliriz. Kısaca güzel ve okuması zevkli bir kitap.
Güzel günlerin geleceğine inanıyorum. Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.
Babam bana Elif harfini anlatırken, ''O dosdoğru bir yoldur kızım, sevmelerin de, samimiyetlerin de, ibadetlerin de en güzeli o harfin içine gizlenmiştir. Başına ne gelirse gelsin sen o dosdoğru yoldan ayrılma, vardır bunda da bir hikmet de, o yoldan ayrılma kızım'' demişti.
Biriktirir biriktirir dururdum içimde.
Sanki bir gün biri gelip tamamlayacakmış gibi...
Keyifli okumalar...
29 Aralık 2017 Cuma
2017 KİTAPLARIM / OKUDUKLARIM
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da okuduğum kitapları bu yazımda paylaşıyorum. Geçen yılki yazım için buraya tık tık... Çok fazla kitap okuyamasam da, genel olarak okumayı seviyorum ve bulduğum her fırsatta kitaplarıma koşuyorum. Canım sıkıldığında, moralim bozuk olduğunda elime bir kitap alıp tüm dertlerimden uzaklaşıyorum.
Şimdi sırasıyla yıl boyunca okuduğum kitaplar ve hangi ülkelerin yazarlarına ait olduklarını yazıyorum.
1. Zahir - Paulo Coelho - Brezilya tık tık
2. Pıedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım - Paulo Coelho - Brezilya tık tık
3. Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer - Laurent Gounelle - Fransa tık tık
4. Elif Gibi Sevmek - Hikmet Anıl Öztekin - Türkiye tık tık
5. Hayalperestler - Patti Smith - Amerika tık tık
6. Bir Sabun Köpüğüdür Hayat - Osho - Hindistan tık tık
7. Sen On Yedi Yaşımsın - Miraç Çağrı Aktaş - Türkiye tık tık
8. Kujo - Stephen King - Amerika tık tık
9. Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri - Mehmet Genç - Türkiye tık tık
10. Küçük Prens - Antoine de Saint Exupery - Fransa tık tık
11. Allah De Ötesini Bırak - Uğur Koşar - Türkiye tık tık
12. Seyahat Sanatı - Alain de Botton - İsviçre tık tık
13. Genç Werther'in Acıları - Goethe - Almanya tık tık
14. Serenad - Zülfü Livaneli - Türkiye tık tık
15. Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 2 - Mehmet Genç - Türkiye tık tık
16. Ermiş - Halil Cibran - Lübnan tık tık
24 Kasım 2017 Cuma
ERMİŞ
Ermiş / Halil Cibran
Arka Kapak:
''İnsan için tüm amaçlarını susuzluktan çatlamış dudaklara ve tüm yaşamı bir çeşmeye dönüştüren bir armağandan daha büyüğü yoktur kuşkusuz. Benim şerefim ve ödülüm işte bu armağanda yatıyor. Ne zaman içmek için çeşmeye gelsem, diri suyun kendisini susamış bulmamda...''
Yıllar boyu kendisine yurt olan kentten ayrılırken, Ermiş'ten geride bıraktığı halka hitap etmesi istenir. Kent halkı ona aşk, evlilik, suç, ölüm, güzellik ve daha pek çok konuda sorular yöneltir. Aldıkları karşılık, hoşgörü ve sevginin biçimlendirdiği bir insan yaşamı üzerine hazine değerindeki öğütlerdir. Haklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun, dimdik ayakta duranla düşmüşün aslında aynı insan olduğu bir yaşamdır bu...
Kitap Bilgileri:
Orjinal adı: The Prophet
Yazar: Halil Cibran
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Baskı yılı: 2017
Sayfa sayısı: 54
Kısa sürede zevkle okunabilecek, incecik bir kitap. Yazar farklı konulara, ayrı ayrı başlıklar altında kısa cevaplar vermiş. İçerisinde barındırdığı anlamlar muhteşem... Kitaptan birkaç kısa alıntı ekliyorum.
Uzundu surları arasında geçirdiğim çile günleri, uzundu yapayalnız geceler; kim çile ve yalnızlığını geride bırakabilir ki içi sızlamadan?
Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.
Kederli olduğunuz zaman yine yüreğinize bakın göreceksiniz, aslında, bir zamanlar neşe kaynağınız olan için ağlamaktasınız.
Keyifli okumalar...
15 Kasım 2017 Çarşamba
ROTASIZ SEYYAH YOL HİKAYELERİ 2
Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 2 / Mehmet Genç
Arka Kapak:
Dünyayı karış karış gezmeye başlayıp, kısa sürede Rotasız Seyyah adıyla internette fenomen haline gelen, fotoğraf projeleriyle gerek yurt içinde, gerekse BBC, The Telegraph ve Der Spiegel gibi gazete ve dergilerde adından söz ettiren Mehmet Genç, büyük beğeni toplayan ilk kitabının ardından yeni maceralarıyla bir kez daha okurların karşısına çıkıyor.
Bu kitabı okurken Tacikistan'ın Pamir Dağları'nda yaşayan Pamir Kırgızı Türklerinin çadırlarına misafir olup, Kırgızistan'daki 7134 metre rakımlı ,Lenin Zirvesi'ne tırmanacak, Afganistan'daki bir Taliban karagahına girip, belki en az Mehmet kadar korkup heyecanlanacaksınız. İran polisleri tarafından ajan olduğu düşünülerek sorguya çekildiğinde şaşkınlığınızı gizleyemeyecek, çadırlarda yaşayan Kaşkay Türkleriyle yaptığı Türkçe sohbetlere dahil olduğunuzda ise yüzünüzün güldüğünü fark edeceksiniz.
Ve öyle umuyoruz ki Mehmet'le beraber siz de gezecek, bolca görecek ve çok şey öğreneceksiniz...
Kitap Bilgileri:
Yazar: Mehmet Genç
Yayın evi: Ephesus Travel
Baskı yılı: 2017
Sayfa sayısı: 367
Kitabın 1.sini okumuştum ve 2. kitabı da çıkınca alıp okudum. Yazarın internette zaten takipçisi olduğum için az çok kitap hakkında bilgi sahibiydim. Kitabı da zevkle okudum. Yazarın gezip gördüğü yerler hakkında bilgi verip, başından geçen olayları anlattığı güzel bir kitap.
Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 1 yorumu için buraya tık tık...
Keyifli okumalar...
21 Ekim 2017 Cumartesi
BKM KİTAP ALIŞVERİŞİM
BKM Kitap Alışverişim
Bu alışverişimde Mehmet Genç'in Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri kitabının 2. sini aldım. 1. kitabı daha önceki alışverişimde almıştım ve okumuştum. Rotasız Seyyah yol hikayeleri 1 yorumu için buraya tık tık... Rotasız Seyyah 2. kitap yorumu için buraya tık tık...Ransom Riggs'in Gölge Şehir Bayan Peregrıne'in Tuhaf Çocukları isimli kitabını aldım. Bu kitabında 1.sini okumuştum.
Hikmet Anıl Öztekin'in Fesleğen isimli kitabını aldım.
Halil Cibran'ın Ermiş isimli kitabını da aldım. Yorumu için buraya tık tık...
Alışverişimde yine hediye kitap ayraçları gönderilmiş.
Daha önceki BKM Kitap alışverişim için buraya tık tık...
7 Ekim 2017 Cumartesi
SERENAD
4 Eylül 2017 Pazartesi
HABABAM SINIFI MÜZESİ
Hababam Sınıfı Müzesi
27 Haziran 2017 Salı
BİR SABUN KÖPÜĞÜDÜR HAYAT
Bir Sabun Köpüğüdür Hayat / Osho
14 Nisan 2017 Cuma
D&R ALIŞVERİŞİM
D&R ALIŞVERİŞİ
Bir Sabun Köpüğüdür Hayat yorumu için buraya tık tık
Sen On Yedi Yaşımsın yorumu için buraya tık tık...
Kujo yorumu için buraya tık tık...