Etiketler

27 Ocak 2017 Cuma

EN'LER / İZLEDİĞİM EN İYİ 5 HİNT FİLMİ

EN'LER / İZLEDİĞİM EN İYİ 5 HİNT FİLMİ


MY NAME İS KHAN (BENİM ADIM KHAN)

Başrol de Shahrukh Khan Kajol'un oynadığı bir film ve bu oyuncunun filmlerini genel olarak beğeniyorum. Filmin konusu da çok anlamlı ve etkileyici. Film konu olarak Asperger sendromu olan müslüman birinin yaşadıklarını, aşkını anlatsa da aslında terör, islamofobi, savaş, nefret gibi olguları da işliyor. 11 eylül saldırıları sonrasında yaşananları, Müslümanların yaşadıklarını ve ön yargıları anlatıyor. Filmden genel olarak etkilensem de bir sahnesinde dünyada insanların iyi ve kötü olarak ikiye ayrıldıklarını ve bunun dışında insanlar arasında hiçbir ayrımın bulunmadığını söylemesi gerçekten çok etkileyiciydi. Bu filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim.



3 İDİOTS (3 AHMAK)

Başrol de Aamir Khan'ın oynadığı bir film, bu oyuncunun filmlerini de genel olarak beğeniyorum. Komedi tarzında bir film olsa da duygusal sahneleride vardı. Film üç arkadaşın hayatlarını anlatırken, Hindistan'ın eğitim sistemini de eleştirmektedir. Güzel eğlenceli bir filmdi.



BARFİ AŞKIN DİLE İHTİYACI YOKTUR!

Doğuştan sağır ve dilsiz olan Barfi, hayat dolu ve pozitif biridir. Kısaca Barfi'nin aşkını ve yaşadığı olayları anlatan dram ve komedi türünde bir film. Güzel bir konusu var, aşk sadece dış görünüşü güzel ve sağlıklı insanların hissedebilecekleri bir olgu mudur? Sadece yakışıklı ve güzel insanlara mı aşık olunur? ya da aşk bu kadar basitçe düşünülebilir mi?






LIKE STAR ON EARTH ( HER ÇOCUK ÖZELDİR)

Harfleri ve sayıları algılayamayan bir çocuğa salak, geri zekalı muamelesi yapılmasını, çocuğun yatılı okula gittikten sonra resim öğretmeni sayesinde derslerinde ilerleme kaydetmesini anlatan bir film. Konu olarak başarılı bir film aslında. Başrol' de yine Aamir Khan oynuyor.




AASHİQUİ 

Dünyaca ünlü başarılı bir şarkıcının alkol bağımlısı olmasını, aşkını, yaşadıklarını ve sonunda intihar etmesini anlatan dram, romantik tarzda bir film.










18 Ocak 2017 Çarşamba

ÖLMEDEN ÖNCE...

ÖLMEDEN ÖNCE...


Ölmeden önce yapılacaklar listesini duymayan yoktur, diye düşünüyorum.

Bende kendime böyle bir liste oluşturdum. Bu hayatta yapmak istediklerim, hayallerim ve bunların ne kadarını gerçekleştirebildiğimi görmek için buraya yazmaya karar verdim.

Bir İşin Olsun..
Diplomanı Almaya Git..
Para Biriktir..
Sevdiğin İşi Yap..
Go Karta Git..
Paintball Oyna..
Karaoke Yap..
Ehliyet Al..
Paraşütle Atla..
İstanbul Gezini Tamamla..
Yurt Dışına Çık..
Avrupa Turuna Çık..
İngilizceni Geliştir..
Yeni Bir Dil Öğren..
Gitar Çalmayı Öğren..
Kur'anı Arapça Okumayı Öğren..
Hacca Git..
Yüksek Lisans Yap..
Kapadokya'da Balona Bin..
Teleferiğe Bin..
Kamp Yap..
İlk Yardım Öğren..
Bir Roman Yaz..
81 İlimizi Gör..
Yüzmeyi Öğren..
Deniz Kıyısında Bir Ev Al..
Pastacılık Kursuna Git..
Resim kursuna git..
Fotoğrafçılık eğitimi al..
Fotoğraf makinesi al..




Yeni hayaller ve içlerinden gerçekleşenler oldukça listeyi güncellerim artık...

14 Ocak 2017 Cumartesi

PIEDRA IRMAĞININ KIYISINDA OTURDUM AĞLADIM

PIEDRA IRMAĞININ KIYISINDA OTURDUM AĞLADIM / Paulo Coelho


ARKA KAPAK:

Adını Simyacı adlı romanıyla duyuran ve dünyanın bütün dillerinde kendine okurlar bulan Paulo Coelho, bu romanında Tanrı'nın kadın yüzünü keşfediyor. Mucizevi bir güce sahip, kendini dine adamış bir erkek ve onun aşkını isteyen, bu aşkı Tanrı'yla bile paylaşmaya yanaşmayan bir kadın: Pilar. Güçlü, ayakları yere sağlam basan bir kadın olan Pilar, çocukluk yıllarında yakın arkadaş olduğu bir erkekle on bir yıl sonra bir konferansta karşılaşır, onun büyüsüne yeniden kapılır. Oysa genç adam onun duygularını paylaşsa da karar verememekte, arzularını özgür bırakamamaktadır. Birlikte çıktıkları bir yolculuk, Pilar'ın yüreğini değişik deneyimlere açar. Yaptıkları bu uzun yolculuk boyunca, kendi yazgılarının ardına düşen çift, uygun bir çözüm bulabilecek midir?

Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım, çok değişik bir tutkuyu anlatıyor.


Kitap Bilgileri:

Orijinal adı: Na Margem Do Rio Piedra Eu Sentei E Chorei
Yazar: Paulo Coelho
Çeviren: Aykut Derman
Yayın evi: Can Sanat Yayınları
Sayfa sayısı: 216
Baskı yılı: 2006

Paulo Coelho'nun kitaplarını merak ediyorum ve kitaplarının genel olarak sevdiğim yönü yaşam hakkında felsefi açıdan düşündürmesi ama Simyacı'dan sonra okuduğum bu kitabı da çok fazla beğenemedim. Bu kitabında da diğerlerinde olduğu gibi mistik bir hava vardı. Konusu aşkı anlatsa da kitapta dini öğelere gereğinden fazla yer verilmişti. Yine kitaptan beğendiğim bazı kısımları not ettim.

''Kimi zaman üstesinden gelemediğimiz bir hüzne gömüldüğümüz izlemine kaptırırız kendimizi. Yaşadığımız günün büyülü anının geçip gittiğinin, buna karşın hiçbir şey yapmadığımızın farkına varırız. Oysa yaşam, büyüsünü ve güzelliğini kendi içinde gizlemektedir.''

''Barajlar gibidir aşk, bunu biliyorum: Bir zerre suyun sızabileceği bir çatlak bırakırsanız, bu su duvarları yavaş yavaş kemirir ve öyle bir an gelir ki, akıntının gücünü artık kimse denetleyemez.''

''Beklemek insana acı verir. Unutmak acı verir. Ama ne karar vereceğini bilmemek, acıların en büyüğüdür.''

Keyifli Okumalar...


12 Ocak 2017 Perşembe

NEDEN KİTAP OKUMAK?

NEDEN KİTAP OKUMAK?



Bu konu hakkında aslında söylenecek çok söz var. Maddeler halinde bu konuyu sıralamak yerine kendi düşüncelerimi paylaşmayı tercih ederim.

Kitap okumak bir hayatı yaşamadan, o hayat hakkında tecrübe edinmenin en kestirme yoludur.

Öncelikle kitaplarda o kitabı yazan kişilerin tecrübeleri yer alır ve biz bu tecrübeleri okuduğumuzda, kendi açımızdan bilgi edinmiş oluruz.

Kitapta anlatılan bir olayı yaşamasak bile o olay hakkında hayal dünyamızı kullanırız. Kitapta anlatılan karakterleri okuduğumuz kadarıyla hayal dünyamızda canlandırır, ete kemiğe büründürürüz. Olaylara kendi açımızdan bakarız ve tepki veririz. Kısacası zihnimizi ve hayal dünyamızı kullanır, aktif hale getiririz. Zihni boş bir insanla dolu bir insan tabi ki de bir olmaz.

Bunun dışında kitap okumakta tıpkı bir film izlemek gibi eğlence amacı taşımalıdır. Bir kitabı okumak işkence olmamalı aksine eğlenceli olmalı ki kitap okuma isteği artsın. Sürekli insanların kitap okumaları gerektiği ve ülkemizde kitap okuma oranının düşük olduğu söyleniyor. Kitap okumak zorunluluk gibi gösteriliyor. İnsanlar bilgi edinmenin yanında zevk ve eğlence içinde kitap okuduklarını unutmamalı.

Birçok farklı konuya ve ilgi alanına hitap eden kitaplar bulunmakta, insanlar zevk alabilecekleri tarzda kitaplar okusalardı, belki de şuan okuma oranı bu kadar düşük olmazdı. Kitap okumanın gerekli olduğunu biliyoruz ama belki de ne tür kitaplar okumamız gerektiğini belirleyemediğimiz içinde kitap okumaktan nefret eder hale geliyoruz. Kitap okumayı eğlenceli hale getirmek bizim elimizde...

Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca bir daha sönmez.... Victor Hugo....