Etiketler

1 Nisan 2022 Cuma

SIRÇA KÖŞK

Sırça Köşk / Sabahattin Ali 



Arka Kapak:

 Sabahattin Ali'nin 1944-1947 yılları arasında yazdığı hikayelerden derlediği Sırça Köşk, hayatını altüst eden, kendisini ölüme kadar götüren o keskin devrede yaşadığı ve hayatını şiddetle etkilemiş olayları da yansıtmaktadır. Ayrıca Sinop Cezaevi'nde karşısına çıkan mahkûmun başından geçenler gibi Rıfat Ilgaz'ın emniyetteki bir sorgusu da bu hikayelere girmiştir. Sırça Köşk'te biyografik ve otobiyografik parçalarla yazarın kendine döndüğünü söylemek yanlış olmaz. 

Kitap Bilgileri:

Sayfa Sayısı: 165

Baskı Yılı: 2020

Yayın evi: İş bankası 

Kitap farklı farklı hikaye ve masallardan oluşuyor.  En son bölümdeki Sırça Köşk isimli masalda kitabın adını oluşturuyor. Bu kitabı okurken çok keyif aldım. Sabahattin Ali masal anlatırken içerisinde çok güzel konulara değinmiş. Bir bölümde Sabahattin Ali'nin hep iç karartıcı konulardan bahsettiğinden ve bu durumdan bazılarının rahatsız olduğundan söz ediyor. O da şöyle bir cevap vermiş. "Ah, ben hayvanları çok severim. Bütün canlı mahlukları, hayatı, güzelliği, saadeti severim. Bahtiyar bir köpek bile benim içimi sevinçle dolduruyor. Ben karanlık şeylerden bahsetmek için dünyaya gelmemişim. İçim tatlı, sıcak, neşeli şeyler anlatmak isteğiyle yanıyor. Hele cümle alem bu köpeğin onda biri kadar rahata kavuşsun, bakın ben bir daha acı şeylerden söz açar mıyım!"



Keyifli okumalar...


25 Mart 2022 Cuma

AYLAK ADAM

Aylak Adam / Yusuf Atılgan

Arka Kapak:

Düşünüyordu: ''Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor.''

Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı, yayımlandığı günden bu yana edebiyatımızın en sevilen, üzerinde en çok tartışılan romanlarından biri oldu. Roman, 60'lı yılların başında bizimle birlikte tüm dünyada da konuşulmaya başlanan kentli aylak aydın bireyi konu alıyor. bugün artık çağdaş klasiklerimiz arasında yer alan Aylak Adam'ın dikkat çektiği entelektüel sorunlar güncelliğini koruyor.

Kitap Bilgileri:

Yazar: Yusuf Atılgan
Baskı yılı: 2019
Sayfa sayısı: 190
Yayın evi: Can yayınları 

Bu kitabı okumakta biraz zorlandım. Konusunu bilmeden, kitap hakkında hiçbir fikrim olmadan okumaya başladım ve ilk kez bu kitapla Yusuf Atılgan okudum, yanlış bir başlangıç oldu. Kitabı sevmememdeki en büyük etken baş kahramanın hayatta hiçbir sorumluluğu olmadan yaşıyor olması oldu. Kitabın konusu çokta ilgimi çekmedi ya da bana hitap etmedi. 



Keyifli okumalar...

17 Mart 2022 Perşembe

ÜÇ BÜYÜK USTA - Balzac, Dickens, Dostoyevski

Üç Büyük Usta / Stefan Zweig

Arka Kapak:

Stefan Zweig Üç Büyük Usta'da, üç büyük yazarın yaşam öyküleri üzerinden okurlarını edebiyat tarihine, edebi dehanın sınırlarına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

''Toplumun romanını yazan'' ve kendi gücünü dünyaya kabul ettirmek isteyen Balzac, ''ailenin romanını yazan'' ve döneminin İngiliz kültürüyle özdeşleşen Dickens, 'bireyin romanını yazan'' ve yaşamla ölüm, dehayla çılgınlık arasında gidip gelen Dostoyevski hem birer yazar, hem de gerçek birer kişilik olarak Zweig'in bu eserinde karşımıza çıkıyor.

Kitap Bilgileri:

Yazar: Stefan Zweig
Çeviri: Nafer Ermiş
Sayfa sayısı: 217
Baskı yılı: 2020

Kitabı okumakta çok zorlandım, çok yavaş ilerledi. Eğer Balzac, Dickens ya da Dostoyevski'ye karşı bir ilginiz yoksa bu kitabı okumanıza gerekte yok diye düşünüyorum. Kitapta onların yaşamlarından daha çok edebi kişiliklerinden, eserlerinden, eserlerini nasıl ortaya koyduklarından bahsediliyor. Bu yönden benim için olmasa da olur bir kitaptı. Üç yazar için üç ayrı bölümden oluşuyordu, ben daha çok Dostoyevski'yi merak ettiğim için okudum. Kitapta Amor Fati kavramından da bahsediyordu, bu konu ilgimi çekti. Dostoyevski için ''O sonsuz amor fati'siyle kaderini, onun bütün yüklerini ve tehlikelerini sevdiği gibi hastalığını da sevmiştir.'' diyordu. Dostoyevski'nin sara hastası olduğunu da bu kitap ile öğrenmiş oldum. Yazarların hayattayken türlü zorluklarla mücadele etmesi ve çokta önemli kişilikler olmaması ama öldükten sonra aradan bu kadar yıl geçmesine rağmen dünyaca ünlü olmaları çok garip değil mi? 



Keyifli okumalar...
 

10 Mart 2022 Perşembe

GENÇ BİR DOKTORUN ANILARI


Genç Bir Doktorun Anıları / Mihail Bulgakov
 

Arka Kapak:

Devrim zamanı Rusya... Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor, şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir. Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken, bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir.

Zor bir doğum, hassas bir cerrahi müdahale, uzaktaki bir hastaya ulaşabilmek için şiddetli bir kar fırtınasına rağmen göze alınan bir yolculuk, ağrılarını dindirmeye çalışırken morfinman olan bir meslektaş...
Genç doktorun gündelik hayatında karşılaştığı bütün zorlu sınavlar, Bulgakov'un elinde olağanüstü güçlü bir anlatımla, dram sınırlarında gezinen bir dokunaklılıkta öykülere dönüşür.

Kitap Bilgileri:

Saysa sayısı: 157
Çeviri: Tuğba Bolat
Baskı yılı: 2020
Yayınevi: İş Bankası 

Bu kitap beni çok etkiledi. Çok severek okudum. Hayattan sıkıldığım, her şey bu düzende devam mı edecek dediğim sırada bu kitabı okudum ve hayatta ne zor yaşamlar var diye düşüncelere daldım. İnsan kendi dertlerini düşününce tüm dünyada sadece kendinde dert var sanıyor. Sanki herkes hayatından çok mutlu da sadece sen dertlisin gibi.

Kitapta okuldan yeni mezun olmuş, deneyimsiz bir doktorun yaşadığı zorluklar ve başından geçen olaylar anlatılıyor. Sürükleyici, okuması kolay, güzel bir kitap.


Keyifli okumalar...