Etiketler

4 Şubat 2022 Cuma

KUYUCAKLI YUSUF


Kuyucaklı Yusuf / Sabahattin Ali 
 
Arka Kapak:

''Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.''

Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikayesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.

Sabahattin Ali büyük romanı Kuyucaklı Yusuf'ta lirik ve taşra portresini bütün aktörleriyle gözümüzde canlandırır.

Kitap Bilgileri:

Sayfa Sayısı: 222

Baskı Yılı: 2019

Yayın evi: Yapı Kredi Yayınları

Bu kitap kitaplığımda birkaç yıldır bekliyor, çok merak etsem de bir türlü sıra gelmedi. Nihayet okuma fırsatı buldum. Sürükleyici, okuması zevkli ve Türk filmi tadında bir kitap. Dönemin Anadolu insanlarını yaşayış biçimlerini, toplumdaki sınıfsal farklılıkları konu olarak anlatıyor. Şu satırlarda ilgimi çekti;

''Bizim küçük Anadolu şehirlerimizde bu müzmin evlenme hastalığı daima hüküm sürmektedir. En kuvvetliler bile bir iki sene dayanabildikten sonra bu umarsız mikroptan yakalarını kurtaramazlar ve köle gibi, önlerine ilk çıkanla evlenirler.

Tabi bu evlenmede herhangi bir müşterek hayattan ziyade, erkek için evde bir kadın bulunması; kız içinse münasipçe bir kısmet varken kaçırılmaması düşünülmüştür. Bu izdivaç mikrobu, evlendikten sonra da faaliyetine başlar.''

Bu konu bence günümüz de hala geçerli, evlilik denilen olgu malesef ki iki insanın beraber bir hayatı paylaşması, daha açık haliyle iki kişinin birbirlerine hayatı kolaylaştırması ve huzurlu bir ortam sağlamasından çok toplum istediği için yapılan bir faaliyet. 

Aradan geçen onca yıla rağmen evlilik konusundaki bu görüşün hala çok fazla değişikliğe uğramamış olması çok tuhaf değil mi? 


Keyifli okumalar..



28 Ocak 2022 Cuma

SIRBİSTAN GEZİM - BELGRAD

SIRBİSTAN GEZİM - BELGRAD


Sırbistan'a gitmeden önce çok fazla ön yargım vardı. Bunlar biraz yıkıldı. Karadağ Kotor'dan akşam saat 7 de yola çıktık Belgrad'a vardığımızda saat sabah 6 gibiydi. Yolculuk uzun sürdüğü için gece yolculuğunu tercih ettik. Sabah saatlerinde otobüsten iner inmez hostele gitmek istedik ama hem hosteli bulmakta biraz zorlandık çünkü otogara çok uzaktı. Başka bir yerde kalmayı düşündük daha yakın bir mesafede ama öyle bir imkanda bulamadık. Otogara yakın mesafede hiçbir yer bulamadık. Kısacası Sırbistan'da konaklama konusunda biraz sorun yaşadık. Hostele gittiğimizde de bizi kabul edemeyeceklerini tüm odaların dolu olduğunu söylediler. Rezervasyonumuz vardı ama giriş saati 14.00'dı. 

                             

Bildiğiniz sokakta kaldık. Uzun bir otobüs yolculuğu yapmışız uykusuz bir haldeyiz, karnımız aç ve sabah saatleri her yer kapalı. Hava soğuk zaten o ayrı bir konu, hostel sahibi gidin giriş saatinizde gelin dedi. Bizde bavulları orada bırakmayı teklif edip dışarı çıktık. Orada beklememize de izin verilmedi. Soğuk havada sokaklarda dolaşmaya başladık, bir iki börekçi tarzı yer dışında her yer kapalıydı. 
Kaldığımız yer Guest House Miss isimli hosteldi. 

                     

Bir yerde oturup börek tarzı bişeyler yedikten sonra mecburen gezmeye başladık. Normalde biraz dinlenip kendimize geldikten sonra gezerdik ama öyle bir imkan olmadı. Hava soğuk olduğu için müze gezmeye karar verdik, asıl gezmeyi planladığımız yer, kalacağımız yere uzak olduğu için yakınlardaki müzeleri gezelim diye düşündük. 

                     

Nikola Tesla müzesine gittik ancak, müzedeki görevli müze açık olmasına rağmen bizi içeri almadı. Yabancılar için giriş saati 12.00 dedi ve o saatten sonra gelmemizi söyledi. Tuhaf bir şekilde diğer müzeler de 12.00 'de açılıyordu. Pandemi nedeniyle olabilir bilemiyorum. Sırbistan'da PTT Müzesi olduğunu gördük ve oraya girdik. Müzedeki eserler üzerinde de türkçe posta ve ptt yazıyordu.


Sabah saatleri olduğu için müzede bizden başka kimse yoktu. Yaşlı bir amca müze görevlisiydi, onunla biraz sohbet etmeye çalıştık ama ingilizce bilmiyordu. Biz ingilizce o sırpça bir şekilde konuşup anlaştık ve bize resimde gördüğünüz dergi ve kartpostalları hediye etti. Sırbistan'daki PTT Müzesinden böylece hatıralarım oldu. Sırbistan'daki tek güzel anım buydu diyebilirim.


Sırbistan' da çoğunluk gezilecek yerler Kalemegdan Kalesi ve Parkı çevresinde bulunuyor. Ertesi gün dinlenmiş bir şekilde buraları da gezdik. 


Son gün Slavija Square meydanından kalkan otobüs ile Nikola Tesla Havaalanına gittik. Oradan da Türkiye'ye dönüş yaptık.

 

20 Ocak 2022 Perşembe

KARADAĞ (MONTENEGRO) GEZİM - BUDVA

KARADAĞ (MONTENEGRO) GEZİM - BUDVA


Önceki yazımda bahsettiğim gibi Karadağ'da kaldığımız iki gün boyunca aralıksız yağmur yağdı. Yağmurlu havada gezmekte biraz zor oldu açıkçası. 


Karadağ'daki ikinci günümüzde Kotor otogarından Budva'ya giden otobüslerle 2 euroya yolculuk yaptık. Kotor - Budva arası en fazla 1 saat sürüyor. Aslında amacımız Sveti Stefan'ı görmekti. Budva'da sahil boyu dolaştık, kalenin olduğu yerleri gördük, daha sonrasında Kotor'a geriye döndük malesef.


Budva sahilde çok güzel yürüyüş parkuru var aslında orası manzaraya karşı yürünebilir ama hava şartlarından dolayı biz tamamını yürüyemedik. Eğer Karadağ'a gelecekseniz kesinlikle yaz aylarında gelin ve plajların tadını çıkarın muhteşem denizi, plajları var.


 

14 Ocak 2022 Cuma

KARADAĞ (MONTENEGRO) GEZİM - KOTOR

KARADAĞ (MONTENEGRO) GEZİM - KOTOR


Balkan ülkeri arasında en sevdiğim ve gitmekten hiç bıkmam dediğim tek ülke ve tek yer Kotor. Kotor'un doğal güzellikleri o kadar muhteşemki anlatılmaz yaşanır. İnşallah günün birinde kısa bir sürede olsa Kotor'da yaşamak nasip olur. 


Mostar'dan Kotor'a bilet bulmakta biraz zorluk yaşadık. Sadece sabah saat 8 gibi otobüs vardı. Aslında yol uzun sürdüğü için akşam yolculuk yapmayı planlamıştık ama bilet bulamayınca bir günümüz yolculuk ile geçti. Ülkeye girişte 2 doz aşı olanlardan pcr testi istenmiyor aşı kartı olması yeterli oluyor. Sınır geçişinde hiçbir sorun yaşamadık. Kotor'a vardığımızda akşamüstü saat 5 gibi falandı. Yol cidden uzun sürüyor. Yine Mostar'dan Kotor'a giderkende yol üzerinde çok güzel manzaralar var. Otobüs camından manzaraya bakarken aklımdan hep şu düşünceler geçti. "Aslında otobüs ile değil de araba kiralayıp yola çıkacaksın istediğin yerde dur manzaranın tadını çıkar istediğin gibi gez." 


Bu sefer ki gidişimizde farklı bir yerde kaldık, Old Town içerisinde yine ortaçağdan kalma bir yapı olan Centrum Hostel'de kaldık. Bu hosteli de kesinlikle gözüm kapalı tavsiye ederim. Hostel sahibi çok efendi, güleryüzlü ve yardımsever biri. Burada da yine 2 gece kaldık. Kotor da iken hava çok yağmurluydu tüm gün yağmur yağdı ve çok fazla gezemedik. Dönüş için otobüsümüz de akşam saatlerindeydi ve hostelden normalde sabah çıkmamız gerektiği halde biz akşama kadar kaldık. Tabiki hostel sahibi ile konuştuk o da sorun yok istediğiniz kadar kalın dedi. Ekstra hiçbir ücrette istemedi. 


Resimdeki de hostelin kedisi. Kendisi yanıma geldi, yatağın üzerine kuruldu.


Kotor'dayken 2 gün boyunca aralıksız yağmur yağdı. Yağmur nedeniyle çok fazla gezemedik. Aslında kaleye çıkıp şehir manzarasını izlemek gibi bir hayalim vardı. Kotor körfezini tepeden görmeyi çok istiyordum, olmadı. Bizde hem yağmurdan sakınmak için hemde hostelde kalmamak için Old Town içerisinde bulunan Kotor Deniz Müzesini gezdik. Müzeye giriş ücretsizdi. 


Müze içerisinde çok güzel eserler, denizcilikle ilgili tablolar vardı. Alttaki resimde yer alan şişeler zamanında içerisine not yerleştirilip denize bırakılarak uzaklardaki sevgiliye gönderilmiş şişeler.