Etiketler

1 Temmuz 2017 Cumartesi

ARNAVUTLUK

ARNAVUTLUK







Bu yazımdan itibaren yurt dışı seyahatimden bahsetmek istiyorum. Arnavutluk'a 2 ay için gittim. İlk olarak uçak ile Nene Tereza hava alanına indik. Bu şekilde ülkeye giriş yaptık. Hava alanına ulaşım için Rinass express adında bir otobüs firması var. Şehir merkezinden kalkıyor otobüsleri ve 250 lek gibi bir fiyatı var.

Arnavutluk hiçte yaşanacak bir ülke değil... Gitmeden önce internette, Türkiye'nin 80'lerdeki hali şeklinde yazılar okumuştum... Kesinlikle öyle...

Arnavutluk'tayken balkanları da gezme fırsatı buldum. Balkan ülkeleri arasında seyahat ederken de
hiçbir sorun yaşamadım. Sadece Kosova'ya giderken gümrükteki polisin Türk olması nedeniyle kısa bir muhabbet geçti aramızda... Bize burada ne işiniz var? Türkiye'nin neresinden geliyorsunuz? şeklinde birkaç soru sordu, o kadar... Balkan ülkeleri arasında seyahat etmek çok kolay, yalnızca uygun saatlerde otobüs bulmak zor...  Birde Bosna'ya Arnavutluk'tan direk otobüs yok. Detaylarını daha sonra paylaşacağım. Otobüsle seyahat etmek kolay ancak bizdeki gibi konforlu değil. Otobüslerde ikram ya da TV yok. Ayrıca mola verilen yerlerdeki tuvaletler rezalet halde...

Arnavutluk hakkında bilgiler

İnsanları sıcak kanlı ve yardımsever..

Ülkede yolda yürürken her yerde bir çukur var, eğer fark etmezseniz içine düşebilirsiniz.

Sokakları pis ve fareler cirit atıyor. Özellikle Tiran çok fazla tozlu...

Her yerde Farmaci yazan eczaneler var.

Arnavutluk'ta otomobiller çok lüks, hatta mercedes taksiler var. Öğrendiğime göre ülkeye kaçak araba getirmek serbestmiş.

Ekmekleri çok güzel, almak istediğiniz ekmeği seçiyorsunuz ve makinede dilimlere ayırarak, paketleyip veriyorlar.

Çeşit çeşit dondurmaları var ve çok lezzetli... Özellikle denemenizi tavsiye ederim. Yoğurtlu dondurma bile vardı.

Marketlerde poşetleri para ile satıyorlar.

Suları içilmiyor. Bizdeki gibi damacana su yok. Su satan arabalar var. Elinizde bidonlar gidip suyu bu arabalardan alıyorsunuz.

Tiran'ın özellikle kuru ve sıcak bir havası var. Yağmur yağdığında ise çiselemiyor bir anda bastırıyor. Bardaktan boşalırcasına... Neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz.

Çay içme kültürü yok, dağ çayı vb. bitki çayları içiyorlar ya da kahve tüketiyorlar. Siyah çay satılmıyor.

Pırasalı arnavut böreği satan tek bir yer bile görmedim. Ispanaklı, peynirli, kıymalı çeşitlerini denedim. Bizdeki böreklerin üçgen şeklinde olanı...Bir fark yok, biraz yağlıydı. Her yerde Byrektore isimli börekçiler var.

Her yerde domuz ve ürünleri satılıyor. Helal ürünler satan bazı yerlerde var.

İett benzeri otobüsleri var. Her yere 40 lek karşılığında gidebiliyorsunuz. Ayrıca otobüse bindikten sonra biletçi dolaşıyor ve yanınıza gelip biletinizi veriyor.

Trileçe tatlısının anavatanı olduğu için tatlılarını çok uygun fiyata tadabilirsiniz. Özellikle Furre Buke
Nela pastahanesini tavsiye ederim. Tiran'da her yerde şubeleri var.

Türk dizileri çok popüler, dizilerden birkaç kelime Türkçe öğrenenler bile var.

Tiran gezilecek yerler-1 yazısı için buraya tık tık...

Tiran gezilecek yerler-2 yazısı için buraya tık tık...

İnstagram hesabım hayatadair_kesitler


27 Haziran 2017 Salı

BİR SABUN KÖPÜĞÜDÜR HAYAT

Bir Sabun Köpüğüdür Hayat / Osho

  Arka Kapak:

Hayatın her bir anı önemlidir. Ve hiçbir an diğerinden daha az ya da daha çok değerli sayılamaz. Mutluluğu bulmak için belirli bir anı beklemek boşunadır. Bunun farkında olanlar her anı mutluluğa dönüştürebilirler. Doğru fırsat için bekleyenler ise, o fırsatın kendisini kaybederler. Yaşamın tamamlanması tek bir seferde elde edilemez, bu kocaman bir yığın değildir. Aksine, her bir anın içinde küçük parçalar halinde keşfedilecektir.

Kitap Bilgileri:

Özgün adı: Life is a Soap Bubble
Çeviren: Eda Aksan
Yayınevi: Omega
Sayfa sayısı: 176
Baskı yılı:2017

Öncelikle kitap kişisel gelişim tarzında bir kitap. İnsanı yaşadığı hayat üzerine düşündüren, faydalı bir kitap diyebilirim. Kısacası kitabı beğendim. Bu tarzda bir şeyler okumaya ihtiyacım vardı. 

Kitaptan Alıntılar:

Arzuların tutsağı olan bir insan ile kafese kapatılmış bir kuş arasında hiçbir fark yoktur.

Karanlıkla ilgili endişelenmeyi bırakın ve ışığı açın. Sadece karanlığı düşünen insanlar aydınlığı asla bulamazlar.

Dua nedir? Sevgi ve teslim olmaktır. Sevginin olmadığı yerde duada olamaz.

Mutluluğu bulmak için belirli bir anı beklemek boşunadır. Bunun farkında olanlar her anı mutluluğa dönüştürebilirler.

Dünya bir aynadır. Başkalarında gördüğümüz kendi yansımamızdan başka bir şey değildir.

Yaşama gözlerini güneşe kapamış bir adam gibi davrandık. O halde hendeklere takılıyor olmamıza şaşırmalı mıyız? Gözlerimizi açtığımız an tüm karanlık kaybolacak.

Mutluluk her yerde, ama herkes onu deneyimleyecek kalbe sahip değil. Bugüne dek, kalbini onu deneyimlemeye açmamış kimse onu bulamamıştır. Bu özel bir yere ya da şartlara sahip olmakla ilgili değildir.

Huzur arayın. Ama unutmayın, onu eğer önce kendi içinizde bulmazsanız, başka hiçbir yerde bulamazsınız.

Sevgi yaşamın ruhudur. İçinde sevgi olmayan biri üzeri etle kaplı bir kemik yığınından başka bir şey değildir.

Yaşam yolunda dikenler olduğu doğrudur, ama onları sadece çiçekleri görmeyen kişiler görebilir.

Kalbinde hiç sevgi barındırmayan bir insan yoksuldur, zayıftır, umutsuz vakadır.

Keyifli okumalar... :)


14 Nisan 2017 Cuma

D&R ALIŞVERİŞİM

D&R ALIŞVERİŞİ 

Geçen hafta sonu D&R mağazasına gittim. Kitap almamayı ve elimdekileri okumayı planladığım halde kardeşimle beraber resimdekileri aldık.

Uzun bir yolculuğa çıkmayı planlıyorum ve orada okumak için Osho'nun Bir Sabun Köpüğüdür Hayat isimli kitabını aldım. Yanında da kapak resminde Bob Marley'in olduğu bir not defteri aldım. Belki içine seyahatle ilgili notlar yazarım. 

Kardeşimde Miraç Çağrı Aktaş'ın Sen On Yedi Yaşımsın ve Stephen King'in Kujo isimli kitabını aldı. Tabiki bu kitapları bende okurum.

Bir Sabun Köpüğüdür Hayat yorumu için buraya tık tık

Sen On Yedi Yaşımsın yorumu için buraya tık tık...

Kujo yorumu için buraya tık tık...

10 Nisan 2017 Pazartesi

HAYALPERESTLER

HAYALPERESTLER / Patti Smith

Arka Kapak:

'Bu kitapta yer alan herşey olduğu gibi yazıldı. Onu yazmak ölü toprağını üzerimden çekip aldı; umarım bir ölçüde okurun da içini nedensiz bir neşeyle doldurmayı başarır.

Çoluk çocuk ile gönülleri fetheden Patti Smith, bu küçük, adeta ışık saçan anı kitabında çocukluk yıllarına dönüyor ve yaşamının ilk kutsal deneyimlerini yeniden ziyaret ediyor. Anıları, o denli renkli, o denli parlak ki, çoğu kez gerçeküstünün eşiğinde dolanıyor. Hayalperestler, küçük bir kız çocuğunun hayalperestliğin anlamını ve uçuşan düşünceleri
yakalayıp kurtarmanın sırrını keşfederek kendini bulma öyküsü.

Kitap Bilgileri:

Yazar: Patti Smith
Yayın evi: Domingo yayınevi
Sayfa sayısı: 92
Baskı yılı: 2012

Herkes kardeştir. Keşke öyle olsaydı. Böylece denizci çölün ortasında; Müslüman, Hristiyan bir geminin kollarında huzur içinde uyurdu.

Öncelikle kitap deneme türünde ve haliyle çok ince. Ajanda gibi bir kitap olduğu için çok beğendim. Kitabta yazar anılarını anlatırken içerisine o anı ile ilgili resimlerde eklemiş. Yazar hakkında hiçbir bilgim olmadan kitabı okudum ve yazarın ünlü bir müzisyen olduğunu öğrendim. Punck Rock tarzında şarkılar söylüyormuş. Bana çok ilginç ve güzel geldi.