Etiketler

12 Ocak 2017 Perşembe

NEDEN KİTAP OKUMAK?

NEDEN KİTAP OKUMAK?



Bu konu hakkında aslında söylenecek çok söz var. Maddeler halinde bu konuyu sıralamak yerine kendi düşüncelerimi paylaşmayı tercih ederim.

Kitap okumak bir hayatı yaşamadan, o hayat hakkında tecrübe edinmenin en kestirme yoludur.

Öncelikle kitaplarda o kitabı yazan kişilerin tecrübeleri yer alır ve biz bu tecrübeleri okuduğumuzda, kendi açımızdan bilgi edinmiş oluruz.

Kitapta anlatılan bir olayı yaşamasak bile o olay hakkında hayal dünyamızı kullanırız. Kitapta anlatılan karakterleri okuduğumuz kadarıyla hayal dünyamızda canlandırır, ete kemiğe büründürürüz. Olaylara kendi açımızdan bakarız ve tepki veririz. Kısacası zihnimizi ve hayal dünyamızı kullanır, aktif hale getiririz. Zihni boş bir insanla dolu bir insan tabi ki de bir olmaz.

Bunun dışında kitap okumakta tıpkı bir film izlemek gibi eğlence amacı taşımalıdır. Bir kitabı okumak işkence olmamalı aksine eğlenceli olmalı ki kitap okuma isteği artsın. Sürekli insanların kitap okumaları gerektiği ve ülkemizde kitap okuma oranının düşük olduğu söyleniyor. Kitap okumak zorunluluk gibi gösteriliyor. İnsanlar bilgi edinmenin yanında zevk ve eğlence içinde kitap okuduklarını unutmamalı.

Birçok farklı konuya ve ilgi alanına hitap eden kitaplar bulunmakta, insanlar zevk alabilecekleri tarzda kitaplar okusalardı, belki de şuan okuma oranı bu kadar düşük olmazdı. Kitap okumanın gerekli olduğunu biliyoruz ama belki de ne tür kitaplar okumamız gerektiğini belirleyemediğimiz içinde kitap okumaktan nefret eder hale geliyoruz. Kitap okumayı eğlenceli hale getirmek bizim elimizde...

Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca bir daha sönmez.... Victor Hugo....

11 Ocak 2017 Çarşamba

EN'LER / EN BEĞENDİĞİM 5 KİTAP

EN'LER / EN BEĞENDİĞİM 5 KİTAP



İnsanlık Ayağa Kalk / Ali Erkan Kavaklı

Lise yıllarında okuduğum ve Bosna katliamını anlatan bir kitap. Bu kitabı okurken hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum ve etkisinde kalmıştım. Bu yüzdende hatırımda kalan sayılı kitaplardan biri.
Kitabı okurken çok büyük bir şok yaşamıştım. Bu yazanlar gerçek olamaz, olmamalı diyordum. Tüm bunlar gerçek mi? İnsanlar nasıl bu kadar acımasız, vicdansız, merhametsiz olabilir? Günümüzde hala bu tür olayların yaşanması ve elimizden bir şey gelmemesi ne acı!

Mavi Saçlı Kız / Burçak Çerezcioğlu

Yine lise yıllarında okuduğum başka bir kitap. Gerçek yaşanmış bir hikaye. Kanser hastası Burçak'ın vefatından sonra günlüğünün derlenmesiyle kitap haline getirilmiş ve kitabın geliri kanserli çocuklar için kullanılıyor diye biliyorum. Yaşamın kıymetini en iyi anlatan kitap bence.

Sakin Ol! Herşey Mümkün / Sibel Buğdaycı

Lise yıllarında çok yakın bir arkadaşımın okumam için verdiği bir kitap. Gezi güncesi tarzında bir kitap. Yazarın Latin Amerika'ya yapmış olduğu seyahati sırasında yaşadıklarını anlatıyor. Bu kitabı beğenmemin tek sebebi yazara hayran olmamdı. Lise yıllarında, bana dünyayı gezme hayalleri kurduran bir kitap.

60'lar Hikaye 70'ler Terane 80'ler Şahane / Muharrem Kaşıtoğlu

Bu kitabı da lise yıllarında okumuştum. Eskiye dönük anıları, yaşanmışlıkları nostalji tadında anlatan bir kitap. Okuması eğlenceli bir kitaptı.

Simyacı / Paulo Coelho

Yakın zamanda okuduğum bir kitap ve içindeki mistik hava beğenme sebebim. buraya tık tık



10 Ocak 2017 Salı

BLOG'UN AMACI


BLOG'UN AMACI

Blog açma fikri nereden çıktı? Neden buradayım?


Aslında aklımda hiç böyle bir fikir yoktu. Birden bire ortaya çıktı. Kitap okumayı, film izlemeyi, yeni yerler görmeyi, gezmeyi dolaşmayı herkes gibi bende çok seviyorum. Ne yazık ki, şu ana kadar okuduğum kitapların ya da izlediğim filmlerin isimlerini hatırlayamıyorum. Bundan sonra her şeyi not etmeliyim ki ileride bunları okuyunca, hatırlaması kolay olsun diye düşünüyordum. Sonra bir blog açıp tüm bunları orada paylaşırsam belki birilerine bir faydası olur ve benim içinde faydalı bir hobi olur diye düşündüm. Şu anda da bu nedenle buradayım. :)

İleride gezip gördüğüm yerleri ve bu yerlerle ilgili bilgileri de Blog'da paylaşmak istiyorum. Şuan sadece okuduğum kitaplar yer alsa da Blog'da konu çeşitliliği zamanla artacaktır.



8 Ocak 2017 Pazar

ZAHİR

ZAHİR / Paulo Coelho

ARKA KAPAK:

'Seni kendimden bile çok seviyorum.' Bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim; çünkü bu aşk beni rehin aldı.

Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmış mıdır, öldürülmüş müdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Esther'in en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhail'le birlikte Fransa'dan İspanya'ya, Hırvatistan'dan Orta Asya steplerine uzanan bir yolculukta bulur kendini. Bu büyülü yolculuk giderek bir 'iç yolculuğa' dönüşecek, yazar, yazgının gücü ve aşkın doğasını yeniden keşfedecek, yaşamına yeni değerler biçecektir. Günümüzün en çok okunan yazarlarından Paulo Coelho, daha önce yayınladığımız Simyacı, On Bir Dakika, Veronika Ölmek İstiyor gibi romanlarından sonra Zahir'de de, okurlarına yine belleklerden silinmeyecek bir hikaye anlatıyor. Zahir'i okuduğunuzda kader, ün ve evlilik hakkında yeniden düşünmeye başlayacaksınız.

Kitap Bilgileri:

Orijinal adı: O Zahir
Yazar: Paulo Coelho
Çeviren: Ayşegül Hatay
Yayınevi: Can Sanat Yayınları
Sayfa sayısı: 316
Baskı yılı: 2005

Bu kitabı okuduğumda Simyacı kadar sevemedim. Sevdiğim tek yönü, insanı yaşam hakkında düşündürmesi oldu. Kitapta, yazar karısının ortadan kaybolmasının ardından, Sökmek Zamanı ve Dokumak Zamanı isimli aşkını anlatan eserler yazıyor. Sürekli olarak kitapta bu eserlerinden bahsetmesi de beni biraz sıktı. Bunun dışında kitabı beğendim ve kitaptan bir alıntıyı da paylaşmak istiyorum.

Esther insanların neden üzgün olduklarını soruyor. ''Çok basit'' diyor yaşlı adam. ''Kendi hikayelerinin tutsağı onlar. Herkes yaşamın asıl anlamının bir planı izlemek olduğuna inanıyor. Bu planın kendi planları mı olduğunu yoksa bir başkası için mi yapıldığını asla sorgulamıyorlar. Deneyimler, anılar, diğer insanların fikirlerini ve daha birçok şeyi topluyorlar ve bu belki de başa çıkabileceklerinden çok daha fazla oluyor. Ve işte bu nedenle hayallerini unutuyorlar.

Kitapta geçen bu sözler düşündürücü, kendi seçtiğimiz hayatı ve hayallerimi, yoksa bir başkasının hayallerini mi yaşıyoruz?

Keyifli Okumalar...