Etiketler

notlarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
notlarım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2025 Cuma

TÜKETİM ÇILGINLIĞI

“Hemen alın”: tüketim tuzağı isimli bir belgesel izledim. Belgeselde anlatılan çoğu şeyden haberim vardı. Markaların insanları daha fazla ürün satın almaya yönlendirmeleri, insanların satın alma alışkanlıklarının incelemesi ve tek tıkla alışveriş gibi yönlendirmeleri hakkında bilgi sahibiydim. Bu belgeselde bazı gerçekleri gözler önüne sermiş diyebilirim. Yüksek lisans tezimi hazırlarken müşteri tatmini ve müşteri değeri üzerine hazırlamıştım ve markaların daha fazla kar elde etmek için insanları nasıl etkilediklerini biraz olsun anlamıştım. Bana garip gelen kısmı markaların daha fazla ürün satmaya çalışması değil, ellerinde kalan sapa sağlam ürünleri israf ettikleri kısmıydı. Mesela belgeselde Bath and Body Shop çalışanı bir kişi diyor ki “Elimizde kalan satılmayan ürünleri çöp konteynırlarına atıyorduk ve evsiz insanlar bunları alıp kullanıyordu. Mağaza müdürü çöp konteynırına ürünleri dökerek atın diye uyardı ki evsiz insanlar kullanamasın.”Peki sebep ‘evsizlerin kullandığı bir marka olmak istemeyiz.’ Ne kadar acınası bir durum değil mi ? Elinizde kalan ürünleri gerçek bir indirim yaparak satsanız nasıl olur. Ya da firmamız hayır kurumlarına destek veriyor şeklinde bir slogan ile o ürünleri ihtiyacı olan insanlara reklam yaparak ulaştırsanız. Eminim ki birçok insan bu yaptığınız iyiliğe destek olmak için sizden daha fazla alışveriş yapmak isteyecektir. Ya da lüks tüketimi tercih eden insanlar bir daha sizden alışveriş yapmazlar öyle mi ? Mesela Amazonda çalışan başka bir kişide diyor ki “Sapasağlam ürünleri keserek çöpe atıyorlar ve bunun gibi birçok yeni ürün zarar verilerek çöpe atılıyor.” Sırf başkaları alıp kullanamasın ve marka değeri düşmesin diye amaç marka değerini korumak. H&M markasının eski kıyafetleri toplayarak geri dönüşüme destek verdiğini ve getirdiğiniz kıyafetlere karşılık bir miktar indirim uyguladığını biliyorsunuzdur belki de … Bu da mı yalan kardeşim ya .. evet buda yalan, amaç sizin vicdanınızı rahatlatmak ve daha fazla alışverişe yönlendirmek. Eskileri ya da giymediğini verdin geri dönüştürülecek ve yerine hemen yenilerini aldın ama o kıyafetler geri dönüştürülmüyor. Gana, Şili, Tayland gibi 3. Dünya ülkelerine gönderiliyor peki orada ne oluyor. En lüks markalar bile birer çöp yığınlarına dönüşmüş durumda. Çünkü geri dönüştürme maliyeti daha fazla tutuyor. İyi de banane diyebilirsiniz belki ama şöyle ki bunu söyleme şansımız yok. Orada mesela Gana da deniz kıyısında bir yere atılmış bu ürünler. Sadede kıyafette değil elektronik eşyalar da dahil o okyanustaki balıklar bu plastikleri yiyor ve ölüyür ya da yaşayan canlıların vücudunda mikro plastikler oluyor. Peki deniz aynı deniz, okyanus aynı okyanus değil mi aynı gezegende yaşamıyor muyuz? Haliyle su yolu ile bu mikro plastikler yediğimiz içtiğimiz her şeye karışıyor. Farkında olmadan plastik yiyoruz. Doğada hemen yok olmuyor yani atılan o çöpler bizlere farklı şekillerde dönüyor. İnsanlara hastalık olarak dönüyor, doğamız kirleniyor farkında mısınız? Lütfen bilinçli tüketici olalım. Fast Fashion diye moda türedi son yıllarda eskiden 2 sezon kıyafet üretilirken şimdi daha fazla üretildiğinden bahsediliyor. Şöyle bir durumda var isteseler çok uzun ömürlü telefon ya da çamaşır makineleri yapabiliyorlar ancak bilerek belli bir ömrü olan ürün üretiyorlar ki daha fazla kar elde etsinler . Bizlerde daha fazla satın alalım. 

19 Ocak 2025 Pazar

2024 İZLEDİKLERİM



Filmler

İstanbul İçin Son Çağrı 

Okuyucu 

Barış Akarsu Merhaba

Lohusa

Lady Chatterley’nin Sevgilisi 

Zaferin Rengi

The Goat Life

Çocukların Treni

Kabin Bagajı


Diziler

Şakir Paşa Ailesi

Upload

Empıres 

Terzi

The Cook of Castamar 

Kulüp

Bridgerton 

3 Cisim Problemi 

Queen Charlotte 

Pera Palasta Gece Yarısı

Outlander

Better Than Us

Geçmişin Yankıları 

Sısypmus the Muth 


Tiyatro 

Veda

Nilgün Belgün ile Aşk ve Komedi

Bir Yaz Gecesi Rüyası


Belgesel

Hemen Alın: Tüketim Tuzağı


Youtube Kanalları

Youtube Günlüğüm

Irmak Temel

Fatih Altaylı

Merve Monolog

Tuğba ve Ailesi


4 Ocak 2025 Cumartesi

ARALIK ALDIKLARIM

Bu ay yine biraz alışveriş yaptım. Hiçbir şey satın almadan 1 yıl geçiren insanlar gerçekten bunu nasıl yapıyorlar. İradeleri çok kuvvetli olmalı.. Benimse sürekli bir ihtiyacım ortaya çıkıyor. No buy konusunda çok başarılı değilim ancak geçen ay ile karşılaştırdığımda daha iyi bir noktadayım.
                                  
       

İlk olarak geçen ay şişme montum dar geldiği için onu elimden çıkarmıştım ve yerine kaban almıştım. Ancak yağmurlu havalarda kabanı giyemediğim için içerisi kürklü sıcak tutacak bir şişme mont istiyordum. Mont almak için Avm’ye gittim ve gitmişken mont ile birlikte bir hırka ve şort etekte aldım. Bu hırka ve etek almak istediğim, aklımda olan ürünlerdi. Gitmişken beğenip onları da aldım. 

Birde marvis markasının diş macunlarından herkesin memnun kaldığını biliyordum. Marketlerde satılmadığı için Avm’den gitmişken onu da aldım ve yine stok yaptım. Eğer memnun kalırsam bundan sonra bu diş macununu kullanırım. 


Bu ay kitap, kozmetik, çanta, takı, ayakkabı kategorisinde hiçbir şey satın almadım. Sadece cilt bakımda bir diş macunu ve kıyafet almış oldum.  Bu ay geçen aya göre daha az alışveriş yaptım ve bu ay uzun süredir değiştirmek istediğim yayları artık eskimiş olan yatağımı değiştirdim. No buy yapmanın bana çok güzel bir etkisi oldu. Saçma sapan eşyaları almak yerine ihtiyacım olan bir yere paramı harcamış oldum. Kıyafet konusunu da bir şekilde halledeceğim. Daha düşünerek ve harcamalarımı kontrol ederek bir şeyler satın alacağım. 

 

28 Aralık 2024 Cumartesi

2024 OKUDUĞUM KİTAPLAR


Bu yıl kendime 20 kitap hedef koymuştum. Ancak istediğim gibi olmadı ve hedefime ulaşamadım. Önümüzdeki yıl 25 kitap hedefledim umarım okuyabilirim.

1) İnsan Geleceğini Nasıl Kurar? - İlber Ortaylı -Türkiye 

2) Medine Müdafaası - İsmail Bilgin - Türkiye 

3) Değirmen - Sabahattin Ali - Türkiye 

4) Zeytindağı - Falih Rıfkı Atay - Türkiye 

5) Kozmik Dokunuş in Vitro - Erhan Kolbaşı - Türkiye 

6) Rezonans Kanunu - Pierre Franckh - Almanya

7) Heidi - Johanna Spyri - İsviçre 

8) The Wizord of Oz - L. Frank Baum - Amerika 

9) Peter Pan - J. M. Barrie -İskoçya

10) Blue Moon Valley - Stephen Rabley 

11) The Fireboy - Stephen Rabley 

8 Aralık 2024 Pazar

NO BUY YEAR / takı


 Sahip olduğum tüm takıları resimde paylaştım. Önümüzdeki yıl takıda almayacağım. Zaten takılara karşı bir düşkünlüğüm yok bu konuda zorlanmayacağımı düşünüyorum. Resimleri ile tüm eşyalarımı paylaşıyorum ki 1 yıl sonunda geldiğim noktayı tam olarak görebilmek istiyorum. Sayılar çokta önemli değil aslında sadece ve sadece kullanmadığım tüm eşyalardan kurtulmak ve kullanacağım ürünleri satın almak gibi bir alışkanlık kazanmak istiyorum. Umarım önümüzdeki 1 yıl boyunca bilinçli bir tüketici haline gelirim. Her ne kadar minimalist olmaya çalışsamda bazen çok bilinçsizce alışverişler yapıyorum. 

30 Kasım 2024 Cumartesi

KASIM ALDIKLARIM

No buy year deneyimlediğim için bu ay hiçbir şey almamam gerekirdi. Yani ihtiyaç dışında almamam gerekiyordu. Ancak kasım indirimleri olduğu için bazı ihtiyacım olan ürünleri aldım, çok elzem ihtiyaçlar değildi ancak hepsini kullanacağım hatta kullanmaya başladım. 


Trendyol'da kasım indirimleri kapsamında cosmed ürünlerinde 3 al 2 öde kampanyası vardı. Aslında amacım yüz temizleme yağım bitmek üzere olduğu için sadece onu almaktı. Fiyatı biraz düşse de alsam diye bekliyordum. Sonra kampanyayı görünce 1 tane fazladan almış oldum stok yapmak istemesem de sürekli kullandığım ve çabuk tükenen bir ürün olduğu için almış bulundum. Birde enzim peelingi uzun zamandır merak ediyordum, onu da denemek için almak istedim. Yani anlayacağınız 1 ürüne ihtiyacım varken 2 ürün fazladan almış oldum. Daha sonra allığımın son kullanma tarihi geçtiği için yenisini almak istiyordum ve soltisin güneş kremi şeklinde olan allığını aldım. Allık yerine alabileceğim bir üründü, bittiyse yerine almak serbestti. Zaten elimdeki çoktan çöpe gitmişti. Baboon markasının katı şampuanını da denemek için aldım. Eğer memnun kalırsam bundan sonra katı şampuan kullanmaya devam etmek istiyorum. 


Yine Kasım indirimi kapsamında kiehl's ürünlerinde de güzel bir indirim oldu. Zaten almayı çok istediğim bir göz kremi vardı ama elimdeki kremim bitmeden almayacaktım. Ancak kendimi tutamadım fiyatının düştüğünü görünce deneme boy ürününü aldım. 3'lü set olduğu için 2 ürün yine fazladan almış oldum.
 

Diş macunum bitmek üzere olduğu için onu da yenilemiş oldum. Bu konuda almak serbestti çünkü zaten tüketmişim ve yerine alıyorum. Paylaşmaktaki amacımda bir paket diş macununu kaç ay kullanabildiğimi görmek.


Gelelim kıyafete benim en çok zorlandığım konu kıyafet sonra da cilt bakım. En çok bütçeyi bu ikisine ayırıyorum. Kıyafet almakta yerine alıyorsam ya da ihtiyacım olduğu için alıyorsam serbestti. Kendimi çokta zorlamak istemiyorum. Resimdeki badi ve tişörtleri ihtiyacım olduğu için aldım. Kışın hırka içine giyebileceğim bu tarz ürünlerim yetmiyordu o nedenle aldım. Siyah tişörtüm de hiç yoktu. Bir tane siyah tişörtüm vardı onunda rengi solduğu için elimden çıkarmıştım. Yerine almış oldum.


Resimdeki taytıda içi polarlı olduğu için kışın giymeye aldım. Aslında çokta ihtiyacım yoktu ama almak istedim.


En son olarakta bir kaban ve çanta aldım. Şişme montum dar geldiği için elimden çıkarmıştım. Yerine kaban almış oldum. Çanta ihtiyacım olan bir şey değildi ve online olarak aldım hiç beğenmedim. Beklediğim gibi gelmedi, ancak iade ile uğraşmak istemediğim için kullanacağım. Kitap ve ayakkabı kategorisinde hiçbir şey satın almadım.

Bir şey satın almadan önce kendinize sorun, istek mi? ihtiyaç mı? diye ona göre satın alın şeklinde minimalizmde bir uygulama var belki bilirsiniz. Bende kendime bu soruyu soruyorum. Çoğunluk olarak aldıklarım ihtiyaç ve kullanacağım ürünler. Tüm aldıklarım bunlardı genel olarak kullanacağım ürünler aldım. Önümüzdeki ay hiçbir şey almayacağım umarım…:))) 




18 Kasım 2024 Pazartesi

NO BUY YEAR / Çanta



Resimde sahip olduğum tüm çantaları paylaştım. Önümüzdeki 1 yıl boyunca no buy year kapsamında çanta satın almakta yok. Elimdeki çantalar benim için gayet yeterli. Bunlar eskidikçe yerlerine kaliteli çantalar alır, hayatıma bu şekilde devam ederim. Çanta alışverişi çok fazla yapan biri değilim bu nedenle çanta konusunda başarılı olacağımı düşünüyorum. Bakalım bir yıl sonunda hangi çantalar elimde kalacak ya da alışveriş yapacakmıyım. Hala daha kullanmadığım eşyaları elemeye çalışıyorum. Eğer bir eşyayı kullanacaksam almaya karşı değilim ve minimal olmak için sayıların bence çok bir önemi yok. Şu kadar eşyam olmalı gibi bir düşüncemde yok. Benim için ne kadarı yeterli oluyor. İşimi görmesi önemli olan nokta. Kullanmıyorsam kenarda duruyorsa o zaman elimde tutmanın da bir mantığı yok. 

9 Kasım 2024 Cumartesi

NO BUY YEAR / Ayakkabı



Yukarıdaki resimde sahip olduğum tüm ayakkabılar yer alıyor. Önümüzdeki 1 yıl boyunca gerekmedikçe ayakkabı satın almakta yok. Zaten yeterince ayakkabım var. 6 çift botum var ve 1 tanesini elden çıkarmak istiyorum. 3 tane spor ayakkabım var. 2 tane spor ayakkabı bana yetiyor. Spor ayakkabıların bir tanesi gidebilir. Sandaletim çok fazla varmış hiç farkında değildim. Yazın tatil dışında sandalet kullanan biri değilim, neden bu kadar çok anlamış değilim. Bilinçsizce alışverişin sonu bu işte.. 5 sandaletten yalnızca birini kullanıyorum. Diğerlerini daha hiç kullanmadım bile. Gerçekten o kadar saçma sapan alışveriş yapmışım ki kendime kızıyorum. Kullanmayacaksan alma.... Önümüzdeki yıl ayakkabı konusunda başarılı olacağımı düşünüyorum. Şuan için ihtiyacım olan bir şey yok. Sadece bir çizme almak istiyorum. Aklımın bir köşesinde almak var ama bekleyeceğim ve kendime biraz zaman vereceğim. Eğer önümüzdeki yıl beğendiğim bir çizme bulursam öyle alacağım ya da çizme yerine içi peluşlu kalın kışlık bir bot alabilirim. Çünkü şuan ki botlarım çok sıcak tutmuyor. İş yerinde çok fazla üşüdüğüm için bu konuda kendime izin veriyorum.

 

4 Kasım 2024 Pazartesi

EKİM ALDIKLARIM


Ekim ayında makyaj ve cilt bakım no buy year yazısını yazdığımdan beri aldıklarım resimdekiler 3 adet ürün. 

Peki bunları neden aldım. Bu ay paketini hiç açmadığım stokta beklettiğim güneş kremimi kullanmak için açtım ve ne olsun krem bozulmuş. Stok yapmayı bu yüzden istemiyorum artık, gerçekten o kadar şaşırdım ki…son kullanma tarihini bekletirken geçirmişim ve fark etmemişim. Bu yüzden stok yapmak yerine bundan sonra bittikçe yerine alacağım. Aldığım her şey parasının hakkını vermeli. Yazık günah ya ben o güneş kremini alabilmek için bir günümü harcadım çalıştım ve şuan param ve zamanım çöpe gitti. İşte bu yüzden minimal olmaya ve paramı gereksiz yere harcamamaya çabalıyorum. 

Alışveriş alışkanlığımı kontrol altına almalıyım. 1 yıl boyunca hiçbir şey satın almamak değilde kullanacağım ürünleri satın almak için bir alışkanlık edinmek istiyorum Bu nedenle burada no buy year deneyimimi paylaşıyorum ki bana biraz motivasyon olsun. 

Güneş kremi elimde normalde 4 tane vardı. Biri bozulmuş çöp oldu. Diğer ikisini dönüşümlü kullanıyordum ama kullanmaya başladığımdan beri cildim çok kötü oldu. Sürekli sivilce ve kızarıklık oluyor. Bana iyi gelmedi. Diğeride sürmesi ve yayması çok zor olan sevmediğim bir güneş kremi ve sırf bitirmek için arada kullanıyorum. Dibinde çok az kaldı onunda. Böyle olunca elimde düzgün sevdiğim bir güneş kremi yoktu ya da bunlar bana bahane oldu ve sevdiğim daha öncede kullandığım bir kremi satın aldım.

Makyaj konusunda da Ekim ayında kapatıcımın bittiğini fark ettim ve yenisini aldım. Bu konuda sıkıntı yok. Zaten amacım bittikçe yenisini almak ve hakkını verip kullanmaktı. Bittiyse yenisini almak serbestti. Ama sorun şuki kapatıcı almak için bekledim ve indirime denk getirip almak istedim. O gün indirimin etkisiyle de kendime bir oje aldım. Bu oje o kadar gereksizdiki almamam gerekirdi ama aldım. Burada bir fire vermiş oldum. 

Kitap konusunda gayet iyi gidiyorum. Kitap okumaya da yeniden başladım. Arada dikkatimi çeken yeni kitaplar oluyor alsam diye düşünmüyor değilim ama kendimi tutuyorum. Elimdekiler okunmadan almak yok. Hepsini oku bitir al… 

Ekim ayı bu şekilde geçmiş oldu bakalım kasım indirimleri de varken kendimi tutabilecekmiyim. Hala trendyola girip birşeyler bakıyorum ve bu alışkanlığımı bırakmalıyım. 

2 Kasım 2024 Cumartesi

NO BUY YEAR / Kıyafet



Yukarıdaki resimde sahip olduğum tüm kıyafetler yer alıyor. Çok sık aralıklarla kıyafet elediğim için kullanmadığım çoğu kıyafeti elimden çıkardım ve bu noktaya geldi. Aslında kendimi bildim bileli hiç çok fazla kıyafete sahip olmadım ve hiçbir zaman yazlık kışlık değişimi gibi bir derdim olmadı. Yazlıklarda kışlıklarda hepsi bu kadar. Önceden öğrenci olduğum için ve alım gücüm olmadığı için daha az kıyafetim vardı. İş hayatına atıldıktan sonra ve para kazanmaya başlayınca bilinçsiz bir şekilde alışveriş yapmaya başlamıştım. Ben aldıkça kıyafetler dolabıma sığmamaya başladı ve bu durum beni çok rahatsız etmeye başladı. Bu noktada kıyafetleri elemeye başladım. Kullanmadığım ve eskiyen ne kadar kıyafet varsa elden çıkardım. Marie Kondo kitabında bahsettiği gibi bana mutluluk verenler kaldı diğerleri ise gitti. 

Satın almama sürecinde kıyafet konusu benim için en zor kısım. Önümüzdeki yıl kıyafet almamaya çalışacağım ama yine eksiklerim olur ya da çok beğenip almak istediğim şeyler mutlaka olur. Bu noktada hiç satın almamak değilde, kendime bir süre verip bekleyeceğim gerçekten ihtiyacım olduğuna karar verdikten sonra alacağım. Çünkü geçen yıl satın almama konusunda başarılı olamadım. Amacım kullanmayacağım bir kıyafete boş yere para vermemek olacak, kullanacağımı düşünüyorsam alacağım. Mesela şuan siyah bir hırkaya ihtiyacım var, eksikliğini çok hissediyorum. Eğer güzel bir siyah hırka bulursam alacağım ya da siyah renk pantolon iş yerinde çok kullanıyorum ve renkleri çabuk soluyor. Yenilerini renkleri attıkça alabilirim. Bunun gibi alışveriş serbest ancak keyfi birşey almak yok.

Sahip olduğum kıyafetlerin envanteri:

Kazak 14
Hırka 9
Elbise 11
Etek 3
Mont 4
Ceket 6
Sweetshirt 6
Penye 5
Gömlek 7 
Pijama üstü 9
Eşofman altı 6
Tişört 44
Pantolon 12 
Şort 3
Tayt 9
Pijama altı 8
Mayo 4
Bikini 2
Atkı 2
Bere 2
Eldiven 1
Şapka 4 

20 Ekim 2024 Pazar

NO BUY YEAR / Cilt Bakım


Elimdeki tüm bakım ürünleri ve stokları yukarıdaki resimde yer almakta. Stok yapmayı artık bırakmayı istiyorum ama bu konuda başarılı olamıyorum. En basitinden deodorantım bitmek üzereydi ve stokta yedeği yoktu sonra markette kasa arkası indirimde görünce 2 tane deodorant öyle aldım. Daha sonraki gidişimde de 2 tane daha aldım ve elimde 4 tane deodorant oldu. Aslında 4 tane çok fazla ama o an kıtlık psikolojisine girmişim. Birde şöyle düşündüm, nasılsa bozulmuyor ve son kullanma tarihine çok var, kullanırım. Bana 1 yıl boyunca yetecek kadar deodorant ve parfümüm var.


Yüz temizleme ürünleri kategorisinde bittikçe yerine hep aynı ürünü tekrar satın aldığım için fazla ürünüm yok. Sadece 2 tane yüz yıkama jelim var ve biri fazla onu bitirdikten sonra yerine almayacağım. Tek ürünle hayatıma devam edeceğim.


Yüz kremleri konusunda çok sıkıntılıyım. Çoğu zaman aldığım ürünleri bitiremediğim veya cildime iyi gelmediği için kullanamadığımdan çöpe atmak durumunda kaldım. Şuan 2 tane toniğim var, biri yedekte ve bilerek açmadım. Çünkü diğerini kullanmayacağım ve çöpe gidecek, son kullanma tarihi dolmak üzere olduğu için bitirmeye çabalıyorum. Krem ve serum olarak ürünümde 5 tane var, 2 tanesini yeni aldım diğerlerinin son kullanma tarihleri geçmeden bitirmeye çalışıyorum. 3 tanede kağıt maskem var ve kağıt maske kullanmayı çok sevmiyorum neden almışım hiçbir fikrim yok. 1 tane göz çevresi bakım kremim var onu da kokusu nedeniyle kullanmaktan rahatsız oluyorum ama son kullanma tarihi dolmadan yenisini almayacağım. Bitirmeye çalışacağım yoksa o da çöpe gidecek. 


Elimde 4 tanede güneş kremi var. 1 tanesini henüz açmadım. Birini de kullanmakta cidden zorlanıyorum, içinde az kaldı bitse de kurtulsam artık diye dört gözle bekliyorum. 


Saç bakımı konusunda da bittikçe aldığım için stokta ürünüm yok ve bu konuda kendimi tebrik ediyorum. Bundan sonrada bitenlerin yerine yenisini alacağım. Elimdeki ürün bitmeden yenisini almak yok. Önümüzdeki yıl bakalım sözümü tutabilmiş olacak mıyım? Ocak ayından beri doğru dürüst alışveriş yapmamama rağmen hala elimde fazladan ürünler var ve 1 yıldır bitiremedim. Aslında aldığımız ürünler ne kadar uzun süre dayanıyor, bunu fark etmiş oldum.


 

3 Ekim 2024 Perşembe

NO BUY YEAR / Makyaj



Bu yazımda elimdeki tüm makyaj malzemelerinin resmini çekip paylaşmak istedim. Şöyle baktığımda çok fazla makyaj malzemem yokmuş aslında, zaten çok makyaj yapan biri değilim. Daha önceden elimde var olan makyaj malzemelerim resimde üst sıradakiler ve ocak ayından sonra satın aldıklarım ise alttakiler. Bu kadar az olmasının bir sebebi ise makyaj malzemelerimin çoğunun son kullanma tarihleri geçmişti. Bu nedenle çöpe gittiler. Bu yüzdende yenilerini almam gerekti, makyaj konusunda başarılı olamadım ama şu andan itibaren daha dikkatli olacağım ve bitmeden yeni ürün almayacağım. Özellikle dudak ürünleri konusunda almamaya çalışacağım. Elimde her üründen bir tane var ama dudak ürünü çok fazla var. 



Üsteki resimde de elimdeki tüm ojeler yer alıyor. Oje çok fazla kullanan biri olmadığım halde bu yıl renkleri hoşuma giden 5 oje aldım. Toplam 11 tane ojem oldu. Önümüzdeki 1 yıl boyunca oje almak yok. Bakalım sözümü tutabilecek miyim?  



 

15 Eylül 2024 Pazar

NO BUY YEAR / Kitap

1 YIL BOYUNCA HİÇBİR ŞEY SATIN ALMAMA 

 Uzun zamandır minimalizme kafayı takmış durumdaydım. Sürekli bu konuyla ilgili bilgi edinmeye ve var olan eşyalarımı azaltmaya çabalıyorum. Ancak satın alma süreci devam ettikçe hiç bir ilerleme kaydedemiyorum. Bu sebeple ve yapmak istediğim şeyleri gerçekleştirebilmek adına bir challange yapmaya karar vermiştim. 1 yıl boyunca ihtiyaç dışında hiçbir şey satın almayacağım ve alışveriş alışkanlığımı kontrol altına alarak bütçemi de kontrol edeceğim. 

 Aslında Ocak ayı başında denemeye karar vermiştim. Kitap konusunda evet başarılı oldu ama makyaj malzemesi, cilt bakım ve özellikle kıyafet konusunda pek başarılı olamadım. Ama kendimi eskiye göre biraz dizginledim. Mesela bu yıl rezonans kanunu isimli kitabı çok merak edip okumak istedim. Hemen Amazon’da fiyatlarına baktım hatta sepete ekledim alacaktım. Sonra aklıma yaptığım bu challange geldi. Alternatif olarak internetten sesli kitap olarak var olduğunu gördüm ve dinlemeye başladım. Kitabı almaktan bu şekilde vazgeçtim. Ocak ayından beri sadece 1 kitap aldım, onu da hiçbir yerde alternatifi olmadığı için almak zorundaydım.


 Yukarıdaki resimde var olan 26 adet kitap okunmayı bekleyen kitaplarım. Bunlara ilave olarakta 19 adet ingilizce hikaye kitabım var. Bunlar bana 1 yıl boyunca hayli hayli yeter diye düşünüyorum. 


 Elimde çok fazla okunacak kitap var ve ben şu sıralar kitap okuyamıyorum. Üzerimde bir uyuşukluk var sanki, zamanım yok diye bahane üretmiyorum. Zamanım fazlasıyla var ama okumuyorum. Bu challange uzatmaya karar verdim ve kitap dışında kıyafet, makyaj malzemesi ve cilt bakım gibi konularda da alışveriş alışkanlığımı değiştirmek adına şu andan itibaren önümüzdeki eylül ayına kadar ihtiyaç dışında hiçbir şey satın almayacağım. 

 Makyaj malzemesi konusunda tarihi geçen ürünleri attığımdan yeni ihtiyaçlar oluştu haliyle ve yeniden satın aldım. Cilt bakımında da bittikçe yerine almaya karar verdim. Birşey bitmeden yenisini almamaya çalışıyorum. Eskiye göre daha az harcıyorum. Kıyafet konusu benim için çok zor hala almaya devam ediyorum ama onu da halledeceğim. Şöyle bir şey oluyor. Mesela bu yıl trekking yapmaya başladım ve onun için alışveriş yapmam gerekti. Yağmurluğum, polarım, yürüyüş botum yoktu mecburen aldım. Sonra Mısır’a seyahat edecektim ve orada kullanabileceğim incecik kıyafetler lazım oldu, onları aldım derken alışveriş batağına yine saplandım. Sonra bir şeyler satın almak için her şeyi kendime ihtiyaç gibi görmeye başladım. Bu da ihtiyaç diyerek alışveriş yaptım. Çok uzun zamandır minimalist bir hayat yaşamak ve sadeleşmek için uğraşıyorum ama bir şeyler satın aldıkça en başa geri dönüyorum. Bu yüzden satın almayı bırakmam lazım. Bunu yapmak istememdeki en büyük etken daha fazla seyahat etmek istemem ve bunun içinde belli bir bütçem olması gerekiyor. Kısacası eşyalara yatırım yapmak yerine deneyimlere harcamak istiyorum. Öldüğümde yanımda kıyafetlerimi ya da makyaj malzemelerimi götürmeyeceğim. Benimle birlikte hafızamda biriktirdiğim anılar, gezip gördüğüm yerler ve deneyimlerim gelecek bunu düşündüğüm içinde eşyalara bağlanmak istemiyorum. İhtiyaç kadarı olsun ve tüketim çılgınlığım sona ersin. Zaten şu zamanda para kazanmak hiç kolay değil ve her geçen gün her şeyin fiyatı artıyor. Aldıkça ihtiyaçlarda azalmıyor tam tersine kısır bir döngü oluyor.

 Sürekli etrafımız uyaranlar ile dolu bir şey ihtiyacımız olmasa bile almamız gerekiyormuş gibi hissediyoruz. Sanki o makyaj malzemesini alırsan dünyanın en güzel kızı sen olacaksın ya da o gömleği giyersen en havalı sen olacaksın, her şeyin en iyisi en güzeli olmak istiyorsan bu ürünleri almalısın. Aslında baktığınızda ne kadar aptalca bir şey ama kendimizi iyi hissetmek adına saçma sapan yerlere harcama yapıyoruz. Ben bu parayı kolay kazanmıyorum ki, kolay kazanıyor olsam bile ne gereği var kullanmayacağım bir ürünü almak çok mantıksız. Kendime şu andan itibaren söz veriyorum, bir şeyi almadan önce düşüneceğim ve biraz zaman vereceğim gerçekten gereklimi, alırsam kullanacak mıyım? yoksa kenarda bekleyecek mi? önümüzdeki eylül ayına kadar alışveriş alışkanlığımı kontrol altına almaya çalışacağım. Bakalım ne kadar başarılı olacağım...




30 Aralık 2023 Cumartesi

2023 OKUDUKLARIM

 

Bu yıl hiç kitap okuyamadım. Yüksek lisans yaptığım için zamanımı makale ve yayımlanmış tezleri okumakla geçirdim. Şuanda da sınava hazırlanıyorum. Önümüzdeki yıl umarım acısını çıkarırım. Bu yıl sadece iki kitap okuyabildim. 

1) Türk Mitolojisinin Kısa Tarihi-Yaşar Çoruhlu

2) Dorian Gray'in Portresi-Oscar Wilde


2 Aralık 2023 Cumartesi

2023 İZLEDİKLERİM

 


Bu yıl benim için biraz verimsiz geçti. Çünkü ne doğru dürüst bir film izledim ne dizi, ne de kitap okuyabildim. Yıl boyunca sadece tezime odaklandım ve bitirmek için uğraştım. Tam tez bitti diye sevinirken sınava çalışmaya başladım. Şuan için tek odağım sınav ve makale yazmak... Önümüzdeki yıl umarım acısını çıkarırım.

FİLMLER

Truman Show

Demir Kadın Neslican

Ah Belinda

The Fountain

Oppenheimar

Atatürk

Barbie

Sztuka Kochania, Historia Michaliny Wislockiej


DİZİLER

Modern Love

The Handmaid's Tale 


YOUTUBE 

Rotasız Seyyah

Youtube Günlüğüm

Sergül Kato

Gurbetçi Aile

Yiğit Can İç

Fatih Altaylı

Akademiklink


Genelde Youtube'da Spss ve Amos kullanımı ile ilgili videolar izledim ve analizler yaptım. Tüm yılı bu şekilde geçirmiş olabilirim. :)) Neyse ki üstesinden gelebildim.

19 Ağustos 2023 Cumartesi

OKUYORUM, DİNLİYORUM, İZLİYORUM-3




Uzun zamandır kitap okuyamıyorum, yeni yıla girdiğimizden beri sadece bir kitap bitirebilirim. Yüksek lisans yapıyor olmamdan dolayı sürekli okuyorum, inceliyorum ama kitap okumaya zaman ayıramıyorum ya da tezden dolayı bunalıma girdiğim için okumak istemiyorum. Tez yazmak cidden buhranlı bir süreçmiş. 

Sırasıyla okumaya çalıştığım kitaplar şunlar,

yurt dışına gitmeyi düşündüğüm için ingilizce okumaya ağırlık vermek istiyorum ve en kolaydan başladım. The Fireboy isimli incecik bir hikaye kitabım var. Bunu daha önce okumuştum, bilmediğim kelimeleri tekrar etmek için okuyorum. 

Cemal Süreyya Sevda Sözleri isimli şiir kitabını arada açıp bir kaç şiir okuyorum ancak şiir okumayı hala sevemedim. 

Dorian Gray'in Potresi, uzun süredir okumaya çalıştığım bir kitap, aslında kolay okunan güzel bir kitap sevdim ama ben bir türlü okuyupta bitiremedim, elimde sürünüyor.

Böyle Söyledi Zerdüşt, bu kitabı daha farklı hayal etmiştim, zaten çok fazla okuma isteğim yok şu sıralar, arada elime alıp bir iki sayfa okurum, birazcık feyz alırım, bana motivasyon olur diye düşünmüştüm. Ancak pek istediğim gibi olmadı ve bu kitap bana biraz ağır geldi.

Dinlediklerimde ise Evdeki Saat- Uzunlar şarkısına takmış durumdayım. Genelde spor yaparken Mabel Matiz dinlemeyi seviyorum.

İzlediklerim kısmında şu sıralar izlediğim bir dizi yok, çok uzun zamandır dizi izlemiyorum. En son Modern Love dizisini izledim çok güzeldi, tavsiye edilir. Genelde film izlemeye çalışıyorum. Uzun uzun oturup dizi izleyecek vaktim yok ama sınavım ve tezim bittikten sonra acısını çıkarmayı planlıyorum. 


31 Aralık 2022 Cumartesi

2022 DİNLEDİKLERİM

 


Şimdiye kadar dinlediğim şarkılar hakkında bir yazı yazmamıştım ama bu yıl içimden böyle bir şeyler yazmak geldi. İlber Ortaylı gençlere tavsiyeler şeklinde bir konuşmasında 3.sırada müzikten bahsediyordu ve ''lütfen müziksiz geçen bir günününüz olmasın'' diyordu. Neden müziksiz bir gün geçirmemeliyiz, bizim için önemi nedir ki? diye düşünmüştüm ve şu cevaba ulaştım. Müzik dinlemek insanlarda bir çeşit sakinleştirici etkisi yapıyor. 

Neredeyse her gün müzik dinleyen biri olarak bu yıl en fazla dinlediğim müzikleri not ettim. Bana iyi gelen şarkılar listesi hazırladım.

Madrigal- Seni Dert Etmeler

Hüsnü Arkan- Kırık Hava

Bulutsuzluk Özlemi- Sözlerimi Geri Alamam

Suavi- Hasret Türküsü

Haluk Levent- Elfida

Can Koç- Gökyüzünü Tutamam

Cengiz Özkan- Efkar

Buray- Sahiden

Cem Adrian- Kül

Buray- Kış Bahçeleri

Hayko Cepkin- Bertaraf Et

Özgür Çevik- Affedebilsem Kendimi 

Bijelo Dugme- Durdevdan Je

Nedeljko Bajic Baja- Vredna Cekanja 


Bu yıl dilime dolanan kafamda sürekli tınlayan şarkılar bunlardı. Hepsini dinlemekte çok keyifliydi. 


17 Aralık 2022 Cumartesi

2022 OKUDUKLARIM


Bu yılda istediğim sayıda kitap okuyamadım. Benim için kötü bir sene oldu aslına bakılırsa, umarım önümüzdeki yıl okuduğum kitap sayısı artar. Kitap okumak için ayıracağım zamanı tezimi yazmak için kullandım bununda etkisi oldu. 

1.Kuyucaklı Yusuf- Sabahattin Ali- Türkiye

2.Korku- Stefan Zweig- Avusturya

3.Hayvan Çiftliği-George Orwell- İngiltere

4.Köpek Kalbi- Mihail Bulgakov- Rusya

5.Genç Bir Doktorun Anıları- Mihail Bulgakov- Rusya

6.Aylak Adam-Yusuf Atılgan- Türkiye

7.Üç Büyük Usta-Stefan Zweig- Avusturya

8.Sırça Köşk-Sabahattin Ali- Türkiye

9.Doktor Moreau'nun Adası- H.G.Wells- İngiltere

10.Şair Evlenmesi- Şinasi- Türkiye

11.Yer Altından Notlar- Dostoyevski- Rusya

12.Uzun Hikaye- Mustafa Kutlu- Türkiye

13.Göğe Bakma Durağı-Turgut Uyar- Türkiye

14.Gene Yalnızlık-Nurullah Ataç- Türkiye

15.Hayvanlardan Tanrılara Sapiens- Yuval Noah Harari- İsrail

16.Vatan Yahut Silistre- Namık Kemal- Türkiye

17.Bir Dinozorun Gezileri-Mina Urgan- Türkiye

10 Aralık 2022 Cumartesi

2022 İZLEDİKLERİM






FİLMLER

Don't Look Up
Dreamers
Beckett
The Lobster
Kelebeğin Rüyası
Mothering Sunday
Masallardan Geriye Kalan
After 2 

DİZİLER

Kulüp
Fleabag
Brave New World
Euphoria
Pera Palas'ta Gece Yarısı
Bridgerton
After Life
Shadow and Bone
Dark
Gönül Dağı
Fi
Zeytin Ağacı
Wednesday
Balkan Ninnisi
1899

YOUTUBE KANALLARI

Gurbetçi Aile
Sergül Kato
Evrim Ağacı
196Sekiz
Youtube Günlüğüm
AV React Show
Naturally Serein
Başak Kablan
GZT
Eda Filiz
Yiğit Can İç


9 Nisan 2022 Cumartesi

SEYAHAT ETMEK

Seyahat Etmek


Şu sıralar kendime sıkça "Bu hayatta ne yapmak istiyorum?" ya da "Bu hayatı nasıl sürdürmek istiyorum?" diye soruyorum. Aslında cevap çok basit ama harekete geçmek o kadar zor geliyor ki.. Belki de ömür boyu hep aynı hayalle yaşayacağım ama vardığım nokta hep aynı kalacak kim bilir..?

Benim en büyük hayallerimden biri seyahat etmek, yalnızca bulunduğum noktadan başka bir noktaya gitmek değil de içime döndüğüm, kendimi sorguladığım bir durum aynı zamanda. 

Aslında seyahat tutkusu ilk olarak lise yıllarında okuma dersinde arkadaşımdan ödünç aldığım Sibel Buğdaycı'nın 'Sakin ol! Her şey mümkün' isimli kitabını okumamla başladı. O yıllarda bir kitaba verecek param dahi yoktu, ya kütüphaneden ödünç alırdım ya arkadaşlarımdan. Kitapta Sibel Buğdaycının Latin Amerika'daki yolculuğu ve Latin Amerikalıların ne kadar sakin ve mutlu oldukları, yazarın bir olay karşısında acele ettiğinde sakin olması için yerlilerin sıkça telkinde bulunduklarını anlatıyordu. Latin Amerika'ya karşı olmasa da seyahat etmeye karşı bende bir sempati bıraktı bu kitap. Hayretler içinde okudum çünkü kitapta anlatılanlar gerçekti ve bu benim için inanılmaz bir şeydi. Bir kadın tek başına bilmediği bir ülkeye gidiyor ve seyahat ediyor. Benim için o yaşlarda yaşadığım ilçe dışına tek başıma gitmek bile imkansızdı. Bu kitapla birlikte hayaller kurmaya başladım.  Sonrasında yurt dışına gitmekle ilgili hayallerim üniversiteye gidene kadar ertelendi. Üniversitede Erasmus ile bir yerlere gidilebileceğini öğrenmiştim. Uzun araştırmalar sonrası okuduğum bölümde sadece staj için Erasmus olduğunu, staj yerini kendim bulmam gerektiğini öğrendim.  Başladım bulduğum her yere staj için mail atmaya ve İngiltere'de bir staj yeri ayarladım.  Her şey çok güzeldi ancak başvuru tarihlerinin son gününde başvuruların başladığını öğrenmiştim ve ben o gün acele ile staj için olan formu değilde eğitim için olan Erasmus formunu doldurup teslim etmişim.  O günün akşamı farkına vardım ve ertesi gün yanlışımı düzeltmek için gittiğimde sürenin dolduğunu söyledi oradaki görevli, kendimi ağlamamak için zor tutsam da başladım ağlamaya.. aylarca staj yeri bulmak için emek harcadım ve sırf bir form yüzünden sınava giremiyordum. Neyse halime acıdılar da sorun çözüldü. Söylediğim tek söz şuydu "Sınava girip kaybetseydim bu kadar canım yanmazdı." Sınava girdik belli bir puanı da aldık ama okulun verdiği ödenek uçak bileti dışında pek bir işe yaramıyordu.  Daha önce İngiltere'ye gitmiş biriyle görüştüm aynı bölümden... O da maddi durumun yoksa gitme dedi . Fazlasıyla motivasyonumu kırdı. Çevrenizden böyle insanları uzaklaştırın, kendi doğrularınız olsun hayatta.. Ailemden  bir destekte istemediğimden vazgeçtim. Sınavı kazanamadım dedim gitmedim. İlk yurt dışına çıkma girişimim hüsranla bitti.

Aradan bir iki yıl geçti ve okul bitti. Yurt dışında gönüllü projeler ile hem çalışıp hem gezebileceğimi öğrendim.  Bu sefer hiç masraf etmeden yurt dışına gitmenin bir yolunu bulmuştum. Hem yeni mezun biri için iş tecrübesi demekti bu. İlk olarak Azerbaycan'daki kurumdan kabul aldım ardından İtalya'daki kurumdan... İtalya 'ya gitmeyi Kızılhaç'ta gönüllü çalışmayı planlarken... 4 gündür geçmeyen ateş nedeniyle hastaneye gittim ve ne olduysa orada başladı.  Hastaydım ve hastalığımın ne olduğu bilinmiyordu. 4 günden sonra durumum iyice kötüye gitti. Yurt dışına gitmeyi bırak ayakkabılarımı bile giyemez hale gelmiştim. İlk başlarda Behçet dediler ardından kanser... kuruma mail attım ben gelemiyorum hastayım özür dilerim diye.. artık hayallerimden vazgeçmiş ölümü kabullenmeye başlamıştım.  Benimde vaktim buraya kadarmış dedim ama öyle olmadı. :)) 3,5 ay sonrasında iyileştim. Korkulacak bir şeyim olmadığını öğrendim. Önce en dibe çöktüm sonra hayata geri döndüm.  Yerimde durur muyum madem ölmüyorum, gidiyorum ya neresi olursa, ne olursa gidiyorum dedim. Tekrardan başladım başvurulara Arnavutluk'ta bir yerden kabul aldım ve tam olarak iyileşmediğim için başvuru sırasında kuruma durumumu söyledim ''ilaçlarımı alıp gelicem, ben bu projede çalışmak istiyorum'' dedim. Proje başlayana kadar çok daha iyi duruma geldim ve ilaçlarımı yanıma alıp gittim. Asıl ondan sonra başladı seyahat  tutkusu...

Benimki yalnızca yurt dışına çıkma merakıydı. Gitmişken Balkan ülkelerini de gezeyim dedim. Orada kazandığım tüm parayı geziye ayırdım ve Balkanları gezdim. 2 buçuk ay sonrası geriye döndüm. Seyahat mikrobu bir kere girmişti hücrelerime o günden sonra hep bir sonrasının hayalini kurdum. Türkiye 'de gezmeye başladım. Sonra 2.kez Balkanlar turu yaptım.  Yetmedi yetmiyor daha fazlasını istiyorum.  Gitmek, uzaklaşmak, hayatı Sorgulamak, ben ne yapıyorum ya ? diye kendime sorduğum sorulardan kurtulmak istiyorum. Her gün sabah işe gidip masa başında burada ne işim var? mutlu muyum? Sabah karanlıkta uykumdan edilip, tıklım tıklım bindiğim otobüs ile işe gitmek beni mutlu ediyor mu? Tüm gün dört duvar, sadece kitabım var yanımda, sığınabildiğim, okuyup hayallere daldığım. Bu girdaptan çıkmak istediğim bir haldeyim. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı bilmiyorum.  Sadece hayal ediyorum.